Öncelikle bu özel kitabı okumak ne kadar zor belirtmek isterim. Sonuna kadar sabır gerektiriyor. 2 haftada bitirdim lakin beynimde hala bitmeyen sayfalar var. Her gün ekmek gibi su gibi ihtiyaç bizlere. Düşündünüz mü bilmiyorum? Turgut Özben Genç bir mühendis, son derece bilgili, Dünya'nın dışında bir uyduyla Dünya'nın her salisesini izlemiş kadar her şeyin farkında. Oğuz Atay da öyleydi. Yani demeye çalıştığım bu bir otobiyografik roman mı? Fakat daha kitabın başında olayların ve kişilerin gerçeklikle alakalı olmadığı belirtiliyor. Yani otobiyografik bir roman değil ama ne??? Daha şimdiden beynimizde tartışmalar başlıyor bile. Her sayfadan sonra akıcılığını daha da artıran sadece okumakla yetinmeyip araştırmalara yönlendiren, bilgi haznemize ilmek ilmek kelime atan bir eser. Bütün Dünya'yı bir intihar mektubuyla anlatabilmek... Koskoca evrenin mektupla harmanlanıp önümüze sunulması... Peki ya Olric? Turgut Özben'in hayali arkadaşı. Hanginizin hayali arkadaşı var? Hepinizin ya da hiçbirinizin... Kitabın baş karakterleri Turgut Özben, Selim Işık ve Olric. A'dan Z'ye Ğ'yi asla es geçemem, nedenini açıklayacağım. Din, dil, ırk, felsefe, coğrafya, sosyoloji, psikoloji, sağlık, eğitim her şey hayatımızla bağdaşıyor. Hayali arkadaşı olan genç bir mühendisin anlattığı her detay gerçek, doğru ve hayat. Ğ' yi neden es geçemem dedim? Alfabemizde hiçbir harf Ğ' yle başlamaz fakat bulunduğu kelimede eksik olursa son derece anlamsız olur. Okurken de göreceksiniz Oğuz Atay'ın Ğ'ye ne kadar önem verdiğini. Yani demek istiyorumki bizim yapıtlarımız, eserlerimiz Tutunamayanlarla başlamadı fakat Tutunamayanlarsız eser algısı eksik kalır, anlamsız olur. Ve sonlara gelirken beynimde açık kalan sayfaları hala açıp okuyorum sizlerde öyle yapın Sevgiyle

TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202061,8bin okunma

·

2 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Muhtemelenokuyor