Bir anlık her şeyi göze alıp , bir heves uğruna düşünmeden tüm hayatınızı değiştirme kararı alabilirsiniz . Sonra bu davranışınızın o muhteşem aşkınız uğruna olduğunu savunabilirsiniz . Peki çok kısa bir süre sonra bunun aslında geçici bir his olduğunu ve ömrünüzün geri kalanını en başta yakıp yıktığınız hayatı özlemekle geçireceğiniz gerçeğiyle karşı karşıya gelirseniz bununla yüzleşecek cesaretiniz olur mu ? Bu adama acısam mı , kızsam mı bilemedim . Aslında her şeyi kendi eliyle yaptı ve ondan sonra aldığı her nefesi bu kararının gölgesinde geçti . Hatalar bilinçli olarak yapıldığı takdirde bu bir hata değil , bir seçim olur . Ve insan seçiminin arkasında duramayacak , sonuçlarına katlanamayacak kadar korkaksa kendi yarattığı cehennemde sıkışır kalır . Bu kitapta bunun bir örneğini göreceksiniz . Kristjan gözümde ne kadar küçüldüyse , aksine karısı Elizabeth inanılmaz bir saygı uyandırdı bende . Ve asıl üzülmemiz gerekende oydu bence . Ne korkunç insanların kendi ışıklarını kapatıp , kendi karanlığına gömülürken masum pek çok kişiyi de o karanlığın içine sürüklemesi . Hem de hiç hakkı yokken .
Dipnot : Kitabın ilk yarısı geçmek bilemese de sonradan tempoyu yakalıyor .