Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

·
Puan vermedi
Malcolm X'e Dair
Selamaleyküm Dostlar, sosyolog Recep Şentürk'ün İLKE yayınlarından çıkardığı, Molcom X'in hayatı ve insan hakları üzerinde durduğu bu kitabı değerlendirmeye çalıştık. Okyanusun ötesinde, farklı/gizemli bir dünya olan Kuzey ve Güney Amerika Cristophe Colomb tarafından 1492 yılında keşfedildi. Kıtanın tarihi böyle başladı… Recep Şentürk’ün Malcolm X’in necip hatırasına ithaf ettiği, Malcolm X İnsan Hakları Mücadelesi kitabı, kendi konusunda başarılı bir çalışmadır. Amerika’daki Müslümanların ilki Avrupa esir tüccarları tarafından, Afrika’dan getirilen esirler arasındaki Müslüman esirlerdir. Bu Müslüman esirler, günümüz Amerika’daki Müslüman tarihinin başlangıcı oldu. 1786 yılında G. Washington’un esirlik hakkında yayınlanan beyanname ve 1808’e gelindiğinde esirliğin kaldırılmasıyla ezilmiş insanların özgür birey olmaları sağlandı. Şentürk, kitabının giriş bölümünde Amerika tarihi, Amerika’daki Müslüman tarihi ve Afrika’daki Müslümanlaşma tarihinden bahseder. Bilindiği gibi Amerika’nın koruyucuları eşitlik ilkesi yayınlayarak kurulmuştu. Keza bu eşitlik kanunlarla sınırlı kalmıştı. Günümüzde devam eden, kısmen de olsa azalan ırk/renk ayrımı devam etmektedir. Amerika’nın tarihini karıştırdığımızda 1900’lı yılların başlarında siyahla beyazın savaşını görürüz. Bu dönemde lokantalarda, otobüslerde ve birçok yerde “Buraya zenciler giremez.” yazılı levhalar asılıyordu. Buda zenci ayaklanmalarına neden oldu. Bu ayaklanmalara karşı zulüm ve tedhişin artmasını neticelendirdi. Bu neticelerle siyahiler arasında “Amerikalı Beyaz Adamın”ın dininden ayrı bir din arayışı başladı. Esrarengiz Bir Din Davetçisi İkinci Dünya Savaşı’nda siyahilerin statüsü Amerikan toplumunda, asgari insani şartlara halen ulaşamamıştı. Amerika’da 1929’da Kara Perşembe olarak adlandırılan ekonomik krizle siyahilerin içinde bulundukları kötü şartlar, bıçağı kemiğe dayayan bir darbe olmuştu. Bu dönemde siyahilerin ağırlaşan ıztırablar içinde çırpındıkları sırada esrarengiz bir din davetçisinin zenci mahallelerinde dolaşmakta olduğunu görüyoruz. Sözümona gündüzleri ipek kumaş satan, geceleri etrafına topladığı zencilere vaaz veren ve kendisini Fard Muhammed olarak tanıtan bir davetçiydi. Bu esrarengiz adam, siyahlara Müslüman soyundan geldiklerini, “yitik koyunlar” olduklarını, tam dört yüz yıldır İslam cemaatinden ayrı düştüklerini ve kendisinin bu yitikleri bulup asıl dinlerine döndürmeye geldiğini söylüyordu. “Tanrı”nın gerçek adı “Allah”, dinin İslam ve bu dine inananların adlarının ise Müslüman olduğunu öğretiyordu. Fard, kısa sürede vaaz ve nasihatlerini dinlemeye gelen siyahiler arasında tanındı. Önce küçük bir evde toplandılar. Ancak sayıları artmasıyla bu eve sığmayıp, bir salon kiraladılar. Buraya “Müslüman Mescidi” dediler. Keza Amerika’da “Zenci Müslümanlık Hareketi” gizli bir İslam davetçisiyle başladı. Mısıroğlu, kitabında Fard hakkında bazı önemli rivayetlere değinmiştir. Fard, ilk mescidini açmasından itibaren dört yıl içinde kendisine binlerce mürid bulmuştur. Ve hatta “İslam Üniversitesi” adında bir eğitim müessesesi kurmuştur. Bu müessesesinin başına Elijah Muhammed’i getirmiştir. Elijah Muhammed, kısa zamanda Fard Muhammed’in en yakını haline geldi. Fard, zaman içinde kendini geri çekti. Ve kendi işlerini Elijah’a devretti. 1934 yılında ise Fard büsbütün ortadan kayboldu. Fard’in nasıl, neden kaybolduğu bilinmemekle beraber geride cevapsız sorular bıraktı. Elijah, Detroit'teki cemaat içinde çıkan anlaşmazlık yüzünden göç ettiği Şikago'da ikinci bir cemaat kurdu. II. Dünya Savaşı sırasında yandaşlarına askere yazılmama çağrısında bulununca Kurayla Askerlik Yasası'nı çiğnemekten suçlu bulunarak hapse atıldı (1942 - 1946). Savaş sonrasında yürüttüğü çalışmalarıyla "İslam Ulusu" hareketini örgütledi. İslam Ulusu hareketinin en önemli isimlerinden biri de Malcolm X’dir. Şehitler Bahçesinde Derisi Siyah Yüreği Bembeyaz: Malcolm X Amerikalı Müslüman lider Malkom X(Malcolm X), 1925 yılında Baptist bir papanın oğlu olarak dünyaya geldi. O yıllar, ırkçılığın hat safhaya ulaştığı, beyazların siyahları sırf derisinin renginden dolayı katlettiği, karanlık dönemlerdi. Dört amcası gibi babası da beyazlar tarafından öldürülmüştü. Bu ağır travmatik şartlar. Ezilen, aşağılanan, şiddet gören bir zenci olarak beyaz adama karşı kin ve nefret duyguları içinde büyüdü. Tüm zenci çocuklarının ortak yazgısı gibi çocukluk ve gençlik yılları sokaklarda ve eğitimsiz geçti. İlk gençlik yıllarında Karlende kirli işlere bulaştı. Ve hırsızlık sucuyla hapse atılması aslında onun hayatının bir dönüm noktasıydı. İslam’la ilk kez burada tanıştı. Oysa tanıştığı İslam, Kur’an ve sünnet çizgisinde sahih bir İslam anlayışı değildi. Tanıştığı din ırkçı siyahi lider Elijah Muhammed’in Nasyonalist İslam yorumuydu. 1952 yılında hapisten çıkınca kendisini davasına adayan bu genç adam Malkom Lidır olan ismini davasının isimsiz bir hizmetkârı olarak Malkom X şeklinde değiştirdi. Kısa zamanda etkili bir hatip ve bir söz ustası haline gelmiş ve tanınmaya başlanmıştı. “Şeytan” olarak tanımladığı beyaz adama karşı siyah ırkçılığı savunan konuşmaları hitabet sanatının cazibesiyle birleşince kalabalık kitlelerin coşturan, büyüleyen yeni bir liderin doğuşunu müjdeliyordu. Oysa bu karizmatik genç lider İslam’ı hala tanımıyordu. İslam’ı beyazlara düşmanları öğütleyen, siyahların dini zannediyordu. Keza bir şeylerin yanlış olduğunu hissetmeye Elijah’ın dini çarpıttığını anlamaya ve İslam ülkelerini de temsilcikleriyle irtibata geçerek, gerçek İslam’ı kavramaya başlamıştı. 1963 yılında Elijah’la yollarını tamamen ayırdı. Ve 1964 yılında Haç görevini yerine getirmek üzere Mekke’ye gitti. Kâbe’de renk ve ırk farkı gözetmeksizin, bütün müminlerin hep birlikte huşu içinde Rablerine ibadet etmeleri, birbirleriyle dostça ve kardeşçe ilişkiler içinde olmaları, Malkom’u büyülemişti. Mekke’den eşi Betty’e yazdığı mektupta duygularını şöyle ifade ediyordu: “İnanmayacaksın ama tenleri beyazdan daha beyaz olan insanlarla aynı bardaktan su içtim. Aynı tabaktan yemek yedim. Hepimiz kardeştik. Ben artık ırkçı bir Müslüman değilim. Gerçek Peygamberimiz olan Hz. Muhammed(sav) ırkçılığı yasaklamıştı.” Mekke’de Malik El Şahbaz ismini alan Malkom, Hac’tan döndükten sonra ırkçılığı bıraktığını acık bir bicimde tekrar etti. Konferanslarında ve medya organlarında hem siyahi topluluğa hem de tüm Amerikan toplumuna İslam’ı anlattı. İslam, ilk defa evrensel boyutta ve geniş çapta Amerika’nın gündemine geliyordu. Amerika İslam’ı anlamaya muhtaç, zira Amerikan toplumunda ırkçılığı ortadan kaldıracak tek din İslam’dır, diyordu. Malkom X’in ırkçılığı reddetmesi, İslam Kardeşliğine yönelmesi, İslam Dünyasıyla ilişkiye geçmesi ve Amerika’da yeniden güçlü ve örgütlü bir İslam toplumu oluşturmaya yönelmesi onu hem ırkçı Müslüman topluluğun hem de gizli güçlerin hedefi haline getirmişti. Onun, için zor günler başlıyordu. 13 Şubat 1964 gece yarısı evi bombalandı. Eşini ve çocuklarını zorlukla dışarıya çıkartarak kurtara bildi. Sürekli izlenen ve ölüm tehditleri alan Malkom, öldürüleceğini hissediyor ancak inandığı davasını anlatmaktan verdiği mücadeleden vazgeçmiyordu. Yine böyle bir gündü. 21 Şubat 1965, konferans vermek için kürsüye çıktığı sırada aralarında eşi ve dört çocuğunun da bulunduğu dört yüz kişilik bir topluluğun gözleri önünde kimliği belirsiz kişilerce kurşun yağmuruna tutularak şehit edildi. Malkom X ya da diğer adıyla Malik El Şahbaz, bir İslam şehidi olarak, şehitler bahçesinde ki yerini aldı. Irkçılığı lanetleyen İslam’ın gür sesini Amerika’ya ve bütün dünyaya haykıran, İslam kardeşliği ve İslam davası için mücadele eden ve bu uğurda canını veren, derisi siyah yüreği bembeyaz bu adam tıpkı peygamber dostu Habeşli simsiyah derili Bilal efendimiz gibi çağımızın önde giden Müslüman önderleri arasında ki muhteva yerini aldı. Yunus Özdemir.
Malcolm X - Çağa İz Bırakan Önderler
Malcolm X - Çağa İz Bırakan ÖnderlerRecep Şentürk · İlke Yayıncılık · 2022983 okunma
·
214 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.