Gönderi

ŞEYTAN İNSANIN VÜCUDUNDA KANIN DOLAŞTIĞI GİBİ DOLAŞIR
Saadet asrında mübarek bir Ramazan ayı yaşanıyordu. Ramazanın çoğu geçmiş, en bereketli kısmı kalmıştı. Resûlullah (s.a.s.) âdeti olduğu üzere bu ayın son on gününü yine Medine mescidinde itikâfla geçirmekteydi. Akşam olmuş, hava kararmıştı. Derken eşi Safiyye bnt. Huyey mescide onu ziyarete geldi. Biraz oturup konuştular. Zaman ilerleyince validemiz kalkmak istedi. Hanımlarına nezaket ve saygıyı esirgemeyen Allah Resûlü, onu Üsâme bin Zeyd’in mahallesindeki evine doğru uğurlamak için kalktı. Ümmü Seleme’nin odasının yanındaki mescit kapısına geldiklerinde yanlarından iki kişi geçti. Resûlullah’a selam verdikten sonra adımlarını hızlandırdılar. Bunun üzerine Allah Resûlü, “Ağır olun, bu yanımda bulunan (kadın yabancı değil, eşim) Safiyye bnt. Huyey’dir.” dedi. Hz. Peygamber’in Safiyye’nin kimliğini belirtme ihtiyacı hissetmesi onlara ağır geldi ve; “Sübhânallah! Hâşâ biz senin hakkında başka türlü nasıl düşünebiliriz ey Allah’ın Resûlü!” dediler. Bunun üzerine Allah Resûlü onlara, “Şeytan, insanın vücudunda kanın dolaştığı gibi dolaşır. Ben, şeytanın sizin gönüllerinize kötü bir şüphe atmasından endişe ettim.” (Buhârî, Farzu’l-humus, 4) buyurdu.
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.