Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Atatürkün rakı sofraları bir entelektüel ziyafet mıydı?
...Bilgisizlerin O'nun sofrasında yeri olmazdı. Konuştular mı, o işin aslını bilerek konuşurlardı. Hepsi değerli kimselerdi. Bakanlar olsun. milletvekilleri olsun. gerçek sıfatlarına lâyık kişilerdi. Tanınmış edebiyatçılar. kalem sahipleri. çoğu yabancı dil bilen bilim adamları toplanırdı sofrada. Sofraya katılacak olanları Atatürk seçerdi. Önceden kimin geleceği pek belli olmazdı. Sonradan çağırtılıp. sofraya alınanlar da olurdu. Özel Kalem. önceden seçilen kişilere haber gönderip, Atatürk'ün çağrısını bildirirdi. Özel Kalem müdürü telefon edip; «Gazi Hazretleri sizi bu akşam bekliyorlar.» derdi. Sofrası sanki arkadaşları ve dostları ile tartışma ve eğlence yerini birleştiren bir köprü görevi görüyordu. Bu gecelerin hiç birine doyum olmadığını ve her birinin içinde bir tarih yaprağının yaşadığını zamanla anladım. Sofrasında her çeşit insana yer veriyordu. Hepsi ayrı düzeydeki bu insanlarla tartışırken, sanki yurdun sesini duyardı. Güvendiklerinin ve sevdiklerinin eleştirilerine sablrla katlanmasını bilirdi. Şakayı çok severdi. Şakalaşanları gülümsemeyle izlerdi. Kendisi de ara sıra şakalar yapardı. Eski arkadaşlarından Nuri Conker. Salih Bozok. sık sık şaka yaparlar ve sofrayı şenlendirirlerdi. Sinirli zamanlarında bunların bir nüktesi ya da hikâyesi. Atatürk’ün bir anda öfkesini dağıtmağa yeterdi. Ama Atatürk. her zaman neşeliydi. Sinirlendiği zamanlar çok azdı. O zaman da arka arkaya sigara ve kahve içerdi. En güç anlarda bile soğukkanlılığını, neşesini yitirmemesini bilir ya da öyle görünürdü. Çok konukseverdi. Sofradakilerin ayrı ayrı gönüllerini alıp, hatırlarını sormadan yapamazdı. Açık konuşanları sever ve yanında her şeyin konuşulmasını isterdi. Bu yüzden sık sık i|eri geri konuşanlara da rastlanırdı. Atatürk'ün sofrasından kimler geçmemiştir ki... Mahalle arkadaşları. silâh arkadaşları. devrim arkadaşları. politikacılar. edipler. şairler. müzisyenler. bilim adamları, öğretmenler. iş adamları. yabancı devlet başkanları. krallar... İşten ve yurt gezilerinden artan bütün ömrü“sofrada geçmiştir denilebilir. Fakat burası hiç bir zaman bir içki ve cümbüş bayağılığına inmemiş. bir sohbet ve tartışma meclisi olarak kalmıştır. Eğlencenin yanı sıra en zor devlet işlerinin karara bağlandığı bir meclis olmuştur. Buna «Politikanın. aktüalitenin ziyafet sofrası" adını takanlar, yanılmamışlardır.
·
18 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.