Gönderi

Bir Çöküşün"İhtişam"ı
Yarattıkları saray mimari yapı bakımından, merkezi bir imparatorluğun küçük dünyası gibiydi. Zaten Abdülmecit'in istediği de buydu. Dolmabahçe onun geleceğe olan güvenini onaylıyordu. Daha önceki padişahlardan farklı olarak, o yalnızca Osmanlı geçmişini batılılaştırmaya yönelmekle yetinmedi, Avrupa ülkeler grubunun aralarına aldığı en yeni Büyük Güç olmaya layık bir imparatorluğun görkeminide saltanatına kazandırmaya çalıştı. Dolmabahçe Sarayı'nı yapmanın ve bakımıyla başa çıkmanın giderleri öylesine büyüktü ki, çağın devlet başkanlarının çoğu böyle bir şeye kalkışamazlardı. Sarayın işletme giderleri yılda iki milyon İngiliz lirasına kadar yükseldi. Bu harcamalara yeni sarayın yakınında bulunan Çırağan Sarayı'nın ve III.Ahmet'in efsaneleşmiş Sadabaı'ının yerine yapılan villanın giderleri de ekleniyordu. Bunlar yetmiyormuş gibi, Balyan kardeşler Boğaz'ın karşı kıyısındaki Beylerbeyi'nde yapılacak bir sarayın daha planlarını hazırlıyorlardı. Bu son çılgınlık, dört yıl sonra Abdülmecit öldüğünde hala bitirilmemişti. Dolmabahçe'den oldukça küçük olmasına rağmen Beylerbeyi de aynı Rokoko özentisini yansıtıyordu. Artık bu durum Tanzimat bakanlarının sabrını taşırmıştı. Abdülmecit'in ve ardından tahta geçen Abdülaziz'in bu müsrifliğini tekrar tekrar kınadılar. 1859 Ekimi'nde, çok saygı gören Mehmet Ali Paşa, Abdülmecit'in sürekli olarak "dünyanın tüm saraylarından üstün olan sarayı için" fonlara el atmasını protesto ederek görevinden istifa etti.
Sayfa 209Kitabı okudu
·
4 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.