Gönderi

Çevir kazı yanmasın
Mustafa Kemal Paşa, savaşın galibiyetle sonuçlanması üzerine saltanat taraftarı sözlerine son verir ve tamamıyla saltanat karşıtı bir tutuma sahip olur. Sıklıkla “halkçılık”ı gündeme getirir.* Bu konuda örnek olması açısından saltanatın kaldırılmasına dair görüşmelerin yapıldığı oturumdaki konuşması önemlidir. Meclis kürsüsünden şunları söyler: “Hakimiyet ve saltanat hiç kimse tarafından hiç kimseye, ilim icabıdır diye, müzakere ile münakaşa ile verilmez. Hakimiyet, saltanat, kuvvetle, kudretle ve zorla alınır Osmanoğulları, zorla Türk Milletinin hakimiyet ve saltanatına el koymuşlardı; bu tasallutlarını altı asırdan beri idame eylemişlerdi. Şimdi de Türk milleti bu mütecavizlerin hadlerini ihtar ederek, hakimiyet ve saltanatını, isyan ederek kendi eline, bilfiil almış bulunuyor. Bu bir emri vakidir. Mevzu’i bahis olan; millete saltanatını, hakimiyetini bırakacak mıyız bırakmayacak mıyız? meselesi değildir. Mesele zaten emr’i vaki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemahal olacaktır. Burada içtima edenler, meclis ve herkes meseleyi tabii görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır. Fakat ihtimal bazı kafalar kesilecektir.”** *İlter Turen şöylesi bir tespitte bulunur: "[Milli Mücadele] Önderlerinin bile bir çoğu, harekete yeni bir devlet kurmak için değil, ülkeyi işgalden kurtarmak ve eski rejimi yeniden hakim kılmak amacıyla katılmışlardır."(Turan, Cumhuriyet Tarihimiz, Temeller, Kuruluş, Milli Devrimler, s. 56) **Atatürk, Nutuk, C.II, s. 690,691
Sayfa 33 - Pınar Yayınları
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.