Ah evet, yıllar önce öldürdüğüm anne yılan. Bu, en büyük oğlu olmalı. Demek gelip beni burada yakalayacaktı. Düğmelerimi iliklemeyi unutmuşum. Tıssslama uzadıkça uzuyor. Gözlerim büyüdükçe büyüyor. N'olur bu bir kış düşü olsun. Demek burada, bu uzayan yolda, kendimi en güçsüz hissettiğim anda yakalayacaktı. Evet evet, yılan ve kış! Bu nasıl böyle kin? Canınızın nasıl yandığının farkındayım.
Tamam, acınızı da anlıyorum. Ama bu böyle nasıl kin?
Çıkarıp gömleğimi veriyorum.