Bu bir ütopya değil gerçekten de karşı-ütopya kitabıydı. Yani istenen bi dünya düzeni değil de tamamen korkunç; özel hayatın, eşitliğin, geçmişin, düşünce özgürlüğünün olmadığı gibi gibi demokrasiyle alakası olmayan despot bir yönetimin olduğu kurgusuyla yazılan hayal etmesi bile korkunç ama aynı zamanda sizi kendi içinde bulunduğunuz dönemin düzeniyle kıyaslayınca benzerlikler ve farklılıkları aynı anda gördüğünüz belki de gerçekten de bir uyarı kitabıydı. Bitirmekte zorlandığım bazen kitabın kendini tekrarladığını hissettiğim arada bir sıkıldığım aynı zamanda tespitlerinin yerinde olduğunu düşündüğüm bir kitap oldu.