Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Zaten iki kitabı var ama klişesiz geçmek olmaz :D Kitabı araştırmak ve incelemek isteyen olursa şu bilgiye sahip olmaları gerekiyor: Kitap iki farklı şekilde basılmış. Birinci şekilde fark ediliyor ki bu seri Masalın Aslı 1(Aydınlıktan Karanlığa) ve Masalın Aslı 2(Karanlıktan Aydınlığa) diye iki ayrı kitap olarak yayımlanmış. Kitabın 1.serisinde 6 masal bulunurken 2.sinde 4 masal yer alıyor. İkinci şekil basılma şekli ise ikisinin toplamı ve 10 masalın birleşimi. Eğer satın alınacaksa bilinmesi gereken bir detay. Yazar kitabı ele alırken açık şekilde Komünist bakış açısını yansıtmış ama Komünizm'i benimsemeyen kişiler de rahatlıkla ve zevk alarak okuyacaktır. Kitaba dışardan bakarak söyleyeceklerim bu kadardı artık sayfalar arasında yolculuğa çıkmak lazım. Adından anlaşılacağı üzere bu bir masal kitabı. Ancak masal deyince ilk olarak aklınıza gelebilecek temel öğeler bu masalda yer almıyor yani uçan kaçan canavarlar, insan yiyen devler falan yok :D Bir çocuk 10 arkadaşını toplayıp bir masal anlatmak istediğini söylüyor ama bu masalın şartı, o masalı tam 10 kişinin dinlemesi ve dinleyenin de 10 farklı çocuğa bu masalı bölüm bölüm anlatması. Masal içinde masal oldu muhittin abi inception mu izliyoruz :D Bu çocuk gerekli şartlar sağlandığında masalını anlatmaya başlıyor. Anlattıkları ise insanlık tarihinin masal haline bürünmesidir aslında. Temiz ve saf olarak doğan insanın; doğanın, hayat şartlarının, insan ihtiyaçlarının neticesinde zamanla onu ihtiraslı, nankör, gaddar, zalim bir varlığa dönüşmesinin hikayesidir bu. 10 çocuk doğada gezip dolaşırken bir kuyunun içinde bir ışık kaynağı olduğunu fark ederler. Bu kaynağa elini atıp oradan çıkarmaya çalıştıklarında onun cevher olduğunu fark ederler. Bu cevherin özelliği “keşke şu cevher bir …'ya dönüşse“ dendiği anda cevher ona dönüşmesidr. Bazen cevherin tamamı söylenen şeye dönüşür bazen de cevherin tümünün değişmesini gerektirmeyen bir istek olduğunda arta kalıp bir daha kullanılabilir. Çocuklar bunu kullanmaya başlarlar. Önce karınlarını doyururlar yemek ihtiyacını giderirler, zamanla barınma ihtiyaçları için ev yapmaya çalışırlar günde birkaç defa gidip gelmeyle o ihtiyacı da giderirler. Sonra kendilerinin diğer insanlardan başka olduklarını düşünmeye başlarlar, çünkü onlar diğer çocuklardan gerçekten başkadırlar. Ellerinde bir cevher ve her istediklerini yerine getiriyor. (Ne güzel dünya la) Zamanla çocukların sayısı artar ve bir düzen kurma düşüncesi oluşur. Tabii devlet refahıyla birlikte sıkıntısını da her zamanki gibi beraberinde getiriyor. Çünkü cevherler her isteyen tarafından ve her istediği zaman çıkarılamaz. Devletin başkanları ve bakanları, üst düzey çalışanları yerinde oturup etrafına emirler yağdırırak işçilere, zincire vurulmuş kölelere cevherleri çıkarıp onlara getirmesini sağlıyorlar bunun karşılığında ise o cevherin küçük bir miktarını para olarak çalışana veriyorlar. Devlet maddi anlamda büyüdükçe, halk fakirleşiyor. Halk fakirleştikçe ve midesinden geçen kalitesiz yiyecekler için çalışmaya mecbur bırakılınca görünen ve görünmeyen prangalarından kurtulmak istiyor. Yeterince spoiler verdim devamını öğrenmek isteyen kitabı okusun. Fazlasıyla hızlıca yazılmış bir yazı oldu. Anlam, yazım ve noktalama hataları için özür dilerim.

Masalın AslıVasıf Öngören · Evrensel Basım Yayın · 201447 okunma

·

112 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.