Alain de Botton yine bildiğiniz gibi. Çevremizde bulunan anlamlı veya anlamsız, estetik bulduğumuz ya da berbat derecede kötü yapılara farklı bir şekilde bakmamızı sağlıyor. Adeta binaları konuşturuyor. Onlara hayat veren mimarların düşüncelerini okurken etkilendikleri veya protesto ettikleri çağdaş akımlardan da bahsetmeden geçmiyor. Mimari bir kitap yazmak için illa mimarlık eğitimi almanın şart olmadığını ortaya koyuyor.