Gönderi

160 syf.
6/10 puan verdi
Buraya bir minik soru sıkıştırayım, siz de yorumlarınızla soruma karşılık verin. Eğer asansörde bir çocukla sıkışıp kalsaydınız ne yapardınız? Onunla tanışma yoluna mı giderdiniz? Yoksa arka tarafların korkusuna kapılıp imdaaaat kurtarın lan beni diye çığlıklar mı atardınız? Şimdi ben size doğruca diyeyim, ben olsam hayatta çocukla tanışmazdım, direkt beni kurtarsınlar diye çırpınırdım. Bana da Caden gibi yakışıklı bir çocuk denk gelmez hee, nerdeee... Hah, ama bunlarda eşşek şansı varmış ki Caden ile Makenna arasındaki aşk, karanlık asansörmüş, fobiymiş falan dinlememiş. Direkt ve dümdük tutulmuşlar birbirlerine. Gerçi çok da direkt olmadı canım. Düşünün yani. Tam karanlık bir ortam ve havasız. Birbirlerini görmeden sadece kelimeleriyle ve karakterleriyle seviyorlar. Yani efenim. Bu sevgi değil de nedir? Birbirlerinin gözlerinin içine bakmadan sadece kalplerinin konuştuğu dilin adı aşk değilse bu nedir a canlar? Halay mendili olmadığı kesin. Eh ben o kadar döktürdüm bacımlar, bize de onların sevgi namelerini içimize çekmek düşer. Şahsen ben çok fazla duyguyu içime çekmekten aşk sarhoşu olmuş olabilirim. Laura Kaye'nin kalemi kesinlikle kusursuz kalemlerim listesine girmeli. Çünkü iki kişi arasındaki aşkı en doygun, en saf ve en masum haliyle yansıtmayı başardı. Onda en sevmediğim şeylerden birisi, çok çok kısa bitirmiş olmasıydı. Dozunda bitmesine sevinsem de keşke biraz daha uzatsalarmış diye düşünmeden edemedim. Eğer saf romantik bir hikaye arıyorsanız bu hikaye tam size göre. .
Karanlıkta
KaranlıktaLaura Kaye · Novella Yayınları · 2015407 okunma
·
16 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.