''...
Ben hep aynalardan geçerim doktor,
Aynalar benden geçer
Araf'tan bir sepet sarkıtırım aşağı
Doluşur içine narin böcekler
Yaşamayı yeni öğrenmiş kelebekler
Üşüşür ben kalbimi sarkıtınca aşağı
Ben hep aynalardan geçerim doktor.
Günahları için ağlayan kim varsa
Kanatları ile okşar onu melekler
Hep böyle midir
Kalbin hep böyle yavaş mıdır Ruknettin
Aynalar sana bir savaş mıdır Ruknettin
Yârin dudaklarından trenler geçer de
Kalbinin istasyonunda durmaz mı
Sen hiç satrançta yenilmez misin
Atına binip hep gider misin Ruknettin
Bilmez misin atından ayrı düşen bir vezir
Zehir gibi çoğaltır kanında yalnızlığı
ve nihayet şahlar da aynalardan geçer
Bir sen mi kalırsın bu rüyada Ruknettin
Herhalde hep böyledir
Bu dünya sevenlere bir tuzaktır Ruknettin
...''