Eylül 2018, hatırlıyorum; ben Nazan Hocamın neredeyse çoğu kitabını okumuş ve elime artık ara vermelisin diye son kez Mimoza Sürgünü’nü almıştım. O ân, sanıyorum Eylül ayı benim gözümde değişmiş, haddizatında tüm benliğim değişmiş ve edebi kişiliğimin had safhalara ulaştığı, farklı birkaç ay geçirmiştim. Çünkü bana sorarsanız ben hâlâ Mimoza Sürgünü’nde sıkıştım kaldım. Ne oluyor bilmiyorum, defalarca kez okuyorum. Defalarca kez, milyonlarca, trilyonlarca kez şeyler silsilesinde düşünüp düşünüp, yine hayata değin bir sürü kısmi ihtimalleri ve hayalleri allame-i cihan ediyorum. Eğer bir inceleme girilecekseydi, bu Mimoza Sürgünü kesin olmalıydı dedim. Ve işte buradayım. Bu kitap bir deneme, ama ben ne denemeler gördüm. Hiçbir deneme bunun kıyısından köşesinden geçemedi şimdiye değin. Vallahi görmedim pek. Bu deneme o kadar bizden’ o kadar içten’ ki ve o denli muhteşem ve çetrefilli sözcüklerle bezenmiş ki sanki kitap okumadım. Baştan sonra bir rahatlama, baştan sonra hayranlık besleme, hep ama hep haklılık vermekten nefes alamama, bolca altını çizmek istediğiniz - düzeltiyorum- tüm kitabın altını çizmeyi istemek ve daha nicesi..Bence bu kitabın arka planı oluşurken fevkalade sezgiler görülmüş ve işlenmiş. Okumadan size bunun sahiciliğini kanıtlayamam ama çok hoş. Hoş demek yeterli bir kelime değil mi zaten? Çok naif, ruhunuzu çabucak ele veren, aslında her insanın içinde iyilik olduğunu hemen gösteriveren, kanıtlayabilen, ve size çok iyi geleceğine inandığım bir kitap. Editörü, tasarımı ve dizaynı ile de tam not alan bu kitap benim başucu kitabım. Umarım sizde de bu makama ulaşır. Sevgilerle..

Mimoza SürgünüNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 20202,521 okunma

·

7 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Burak