Vladimir Mayakovski adını Nâzım Hikmet’in ilham aldığı şairlerden biri olarak duymuştum. Bu sebeple de uzun zamandır okumak istiyordum. Şiirler yazıldığı dilde daha güzel ve etkilidir diye düşünüyorum ama yine de evrensel yanını da inkar etmemek gerekir. Sadece çeviriyle bir miktar bu etki azalır diye düşünüyorum.
Mayakovski’nin merdiven tipi yazım şekline Nâzım Hikmet şiirlerinden aşinaydım. Bunun yanı sıra içerik açısından da benzerlikler bulunuyor şiirlerinde. Yazar Gelecekçilik(Fütürizm), Tanrı, Sevi, Yaşam, Yeğinlik, Güneş, Samanyolu, At, Gerekseme ve Şarap temaları üzerinden iki şairin şiirlerinin benzerliklerini örnekler vererek ortaya koymuş. Benim ise en çok Nâzım Hikmet şiirlerine benzettiklerim şu dizeler;
BAHAR SORUSU
“...Bugün
yarın
ve sonsuz zamanlar
Işır güneş
yeniden
odalarımızdan.”
GENÇKEN
“...ben, ki
sevmeyi öğrendim demir parmaklıklar arkasında
İhtiyacım yok özlemeye Boulogner ormanını.
Soluk almaya da denize karşı.”