BU HİKAYEDEN ÇIKARTMAMIZ GEREK DERS ŞUDUR Kİ;
Hepimiz aslında dört eşliyiz.
DÖRTÜNCÜ eşimiz bizim bedenimizdir. Onu güzel aksesuarlarla ve pahalı giysilerle donatmayı severiz.
Ancak sonunda biz ölünce peşimizden gelemez.
ÜÇÜNCÜ eşimiz sahip olduğumuz malımız, mülkümüzdür.
Onları elde edebilmek için ömrümüzün çoğunu Harcarız.
Ancak biz ölünce peşimizden.
Tıpkı kralın üçüncü eşi gibi başkalarına verilir. Bölüştürülür.
İKİNCİ eşimizde arkadaşlarımız, ailemiz ve akrabalarımızdır.
Onlara güveniriz ve ihtiyaç duyduğumuz zamanlarda
Yanımızda olurlar.
Ancak bizimle gelebilecek en son yer cenaze törenimizdir
Ve bizi oradan uğurlarlar.
BİRİNCİ eşimizin temsil ettiği ise ruhumuzdur. Biz genellikle
Ruhumuzla ilgilenmeyi ihmal ederiz.
Halbuki ölümden sonra bize eşlik edecek olan odur.
Bedenine iyi bak, sağlığını koru, mal ve mülkün tadını çıkar,
Sana sunduğu rahatlığı yaşa,
Arkadaşlarının ve ailenin sana sunduğu sevgiyi el üstünde tut
Ancak ruhuna dikkat etmeyi unutma.
Allah'ın emir ve yasaklarına dikkat et. Ruhunu besle,
Namaz kıl, dua et. Çünkü hayatının kaynağı ve en sadık dostun
Ruhundur..