Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

216 syf.
9/10 puan verdi
·
17 günde okudu
Yazarın okuduğum ilk kitabı, edebiyat öğretmenimin tavsiyesi ile okumaya başladım. Bana ilk bu kitaptan okumaya başlamamı söyledi, sizde okumak isterseniz bu kitaptan başlayın çünkü dil ve anlatım olarak okudum diğer kitaplardan farklı bir dokusu var. Alıntılarını okuduysanız romantik bir kitap düşüncesi oluşabilir kafanızda, tamam duygusal olabilir ama romantiklikle alakası yok. Kitap deneme olarak yazılmış da sonra bazı konular daha anlaşılır kılınmak amacıyla araya birkaç tane karakter konulmuş gibi. Öyle çok olay geçtiği söylenemez, daha çok düşünceler ve geçmişten oluşmuş. En beğendiğim şey yazarın düşünce dünyası oldu herhalde. Hep hayranlık duymuşumdur geniş bir düşünce dünyası olan ve düşüncelerinin sonunu bir yere bağlayabilen insanlara. Konu olarak küçüklükten gelen ve kahramanımızın tüm hayatını etkileyen bir baba-oğul çatışması –ki hala anlayabilmiş değilim neden babasının böyle davrandığını- başta olmak üzere evlilik, köy yaşamı, kente uyum, işsizlik ve kayboluş anlatılıyor. Geniş bir perspektiften bakılınca ise herkesin herkesle ilişkisi anlatılıyor. Anlatımı geçmiş, gelecek, geçmiş... şeklinde yazılmış. Her bölümün sonunda bir taş yerine oturuyor, kitabın sonunda ise bana kalan tek şey neden sorusu. Tasvir, betimleme ve benzetmeleri harikaydı, zaten kitabın çoğunluğu bu üç ögeden oluşuyordu. Benzetmelerinde öyle alakasız iki şeyi benzeterek çok mantıklı ve insanın kalbine oturan cümleleri nasıl kurmuş şaşırdım. Mesela; “Oysa belleğimde gökyüzü yerinde duruyor mu diye pencereyi açıp kendi içini yoklayan bir insan görüntüsü vardı. Sonra çöp döküyordu o insan dününü döker gibi, kapının önüne bırakılan süt şişesini alıyordu sabahını alır gibi…” Zaten yazma serüvenini “hayatı kelime kelime genişletmek” olarak tanımlayan bir yazarın dili hakkında çok da konuşulacak bir şey yok zannediyorum. Edebiyata ilgi duyan, seven, yazan veya yazmak isteyen insanın okuması gereken birisi bence Hasan Ali Toptaş. Beğenmediğim iki şey vardı kitapta. Bazı yerler daha kısa anlatılsa yada yüzeysel geçilse ve karakterler bu kadar çaresiz kalmasa daha güzel olurdu.(çünkü insan o çaresizliği iliklerine kadar hissediyor) Babası neden oğluna öyle davranıyor, başından beri bunu merak ettim ama hala anlayabilmiş değilim, ben kaçırdıysam anlayan biri nedenini söylerse sevinirim. Tabi bu söylediklerim kitabın tamamına bakılınca hiç de önemli şeyler değil, sayfalar arasında kayboluyor. Son olarak altını çizdiğim o kadar çok yer vardı ki, benden sonra okuyacak insanların şevkini kırmamak adına, hepsini paylaşmamak için kendimi zor tutuyorum Keyifli okumalar..:)
Sonsuzluğa Nokta
Sonsuzluğa NoktaHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20171,722 okunma
·
39 görüntüleme
Muhammet Bozdağ okurunun profil resmi
Kitap okur gibi okudum incelemenizi . Hatta bir ara sanki bir roman başladı alıp bir yerlere götürecek sandım :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.