Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Zülcelal'den gayrısına el açmamış dedemin döşeğinde ölmesidir.
babamın o ığıl ığıl akan sesinin kaynağını selçuklulardan gelmiş olmasında buldum cenklerde patik örgüsü çevikliğiyle dört bir yandan şişlediği rus ordusu az ötede yani ahlat'ın sakin, ahlat'ın o bölüşsek kavgaya tutuşacağımız mirasının tam ortasına yığılmış. göğün göğsüne bir kızıl çarşaf geriliyor bulanık'ta yaşayan orman gözlü kadın döşeğinde uyurken. döşeğinde ölürken şevket dedem ve henüz yıl 2017 bile değilken. yıl henüz ölüm değil. insanın göynüne gırlangıç gibi oturur zülcelal diyen parmakları muntazam çizgilerle dolu boyu kapıdan geçmeyen yürüyen kalbim yatağa mahkum oluyor. döşeğe. üzerinde muhabbet ninemin etamin işlemesi var. 9 yaşıma dönüyorum, hızır günü denen hurafenin içindeyim. gül ağacının topraklarına hayallerini gömüyor yahut çiziyor fazilet hanım. dedeme geliyorum gözlerim açık. hiç ışınlanmamışım ancak 11 yıl sonrasına geliyorum. einstein'ın rabbine şükrediyorum. einstein'ın ve dedemin. döşeğinde ölmeden evvel sadece 190 saniyede bir farzı yerine getiriyor 190 saniyede bir köşk. 190 saniyede zevil-i hayatı elinin tersiyle itiyor. zülcelal'den gayrısına el açmamış, ormandaki kuşların seslerini getiren, ağaçların nefesini getiren 59larda bir kadın. babası, ömrü, çocukluğu orman seslerini getiren kadın arapça harflere sığınıyor, musa aleyhisselâmının rabbine. ezop masalları anlatırken muş'u anlatıyor, bir yumurta koysa bütün memleketten görünür diyerek. bir yumurtanın kırıldığını görüyoruz, yuvarlanarak; dedem döşeğinde ölürken. william faulkner'ın bundan haberi yok.
··
101 görüntüleme
İlknur okurunun profil resmi
ZülCelal'le ellerini açmış olanı uğurluyor Hak sahibi ikram ile . ( Zü’l-Celâl-i Ve’l-İkrâm ) Memleket kokuyor bu satırlar . Nerelerdeydin gözümüz arar oldu :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.