Neydi temel sorun? Hiç tereddütsüz sorun, Almanya’da 1918 yılında feleğin çemberinden geçmiş bir devrimci işçi sınıfı partisinin yokluğuydu. Alman Sosyal Demokrasisi’nin içinde her daim devrimci bir kanat vardı belki ama bu kanat hiçbir zaman kendi göbeğini kesememiş, bağımsız bir güç olmamıştı. Savaş sırasında partinin tutumuyla ilgili görüş farklılıkları nedeniyle yaşanan ayrışma, devrimci Marksistler açısından örgütsel ve siyasal bağımsızlık anlamına gelmemiş, tersine Lenin’in “dönek” damgası vurduğu Kautsky’den, reformizmin I babası Bernstein’a varıncaya kadar bir dizi isim Bağımsız Alman Sosyal Demokrat Partisi’nde (USPD) buluşmuştu. Roxa Luxemburg ve Karl Liebknecht’in başını çektiği Spartakistler 1917’de kurulan bu partinin sol kanadını oluşturuyordu.