Gönderi

“Meğer yıkık dökük evler ve insanlar varken buralar ne kadar mamurmuş Sadullah Efendi. Ne köhne bir zenginlikmiş, ne bulunmaz bir kaşane imiş Sadullah Efendi. O ne parlak ve ışıklı bir karanlıkmış da içindeki buna sebep ışığa uzanmazmış, biz bak Sadullah Efendi , bak Işıkta kör, karanlıkta topal, alacakaranlıkta korkak ve çekingen, ne tatsız ve çirkiniz değil mi Sadullah Efendi? Sen de bize bakıp da, bakabilip de bu bakışa dayanabilmene ah ediyor musun?”
Sayfa 64 - İletişimKitabı okudu
·
11 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.