Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

164 syf.
5/10 puan verdi
164 sayfalık dolgun bir uzun hikaye. Şaşırtıcı bir başlangıçla açılıyor. “Siz bu hikayeyi daha önce okumuştunuz” cümlesiyle. Kitap Sır’daki Satılık Huzur hikayesiyle açılıyor ve onun üzerine devam ediyor. Baş karakterimiz yurtdışında tahsil görüp çalışmış ve sonrasında Türkiye’ye dönmüş pek bilgili bir beyefendi. Açıkçası bence bu beyefendi biraz da kibirli. Herkesi ve her şeyi eleştiriyor. Rahatsızlık duydukça bacağı tıklıyor, kasılıyor; Huzursuz Bacak ismi de buradan geliyor. Eleştiriler, klasik “Mücahitler müteahhit oldu.” eleştirisinden başlıyor, kapitalizm hicivleriyle ve geleneksellikten kopuşla devam ediyor. Huzursuz Bacak temelinde belli fikirleri aşılamak üzerine yazılmış bir hikaye. Bu açıdan edebi değeri azalıyor maalesef. Fikri olarak yoğun bir eser yazmak illa ki kötü bir şey değil: Bir Tereddüdün Romanı gibi fikri açıdan yoğun; ama edebiyatı kurban etmeyen eserler yazılabilirken Huzursuz Bacak’ın bu kadar kör bir şekilde edebi yönünü yok sayması üzücü. Bir de bunun üstüne Mustafa Kutlu’nun sade üslubu eklenince, kitap, kolay okunan ama aynı derecede kolay unutulan bir hale geliyor. Oysaki Mustafa Kutlu fikirlerini aşılamak istiyordu ise edebiyatı da destekleyici bir unsur olarak kullanıp etkileyiciliği artırmalıydı (Belki de amaç buydu). Mustafa Kutlu anlatmak istediği şeylerin etrafına kartondan karakterler ve kartondan hikayeler yerleştirmiş. Bu kitap başka şekilde var olabilir miydi derseniz bence en fazla Mustafa Kutlu bu kitabı deneme veya makale şeklinde yayımlayabilirdi. Eleştiri sıralamak üstüne kurulu olan ve baştaki “Siz bu hikayeyi daha önce okumuştunuz” sürprizini saymazsak çok yavan ilerleyen Rahatsız Bacak, edebî açıdan, Mustafa Kutlu'nun okuduğum en kötü eserlerinden.
Huzursuz Bacak
Huzursuz BacakMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 20113,111 okunma
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.