Gönderi

Kendisi yetişmiş olduğundan, birkaç yerden görücüye gelmişlerdi. Özellikle babasının ünlü zenginliği, her zenginlik düşkününü kendine çekerdi. Ancak görücülere Mihriban Hanım, oğullarının neci olduğunu sorar, "Kâtip!" yanıtını alınca, "Oh! Cebi delik," der. "Asker." yanıtını alınca "Yarım kundura," der. "Hoca" yanıtını alınca "Sarımsak başlı," der. Kısacası her biri için bir kulp uydurup maazallah eğer görücüler "Hanım kızım!.. Niçin böyle söylüyorsunuz? Oğlumuz şöyledir, böyledir," diyecek olursa bir püsküllü kahkaha koyuverip "Oh, kala kala da sizin oğlunuza mı kaldım hanım, oğlunuza başka yerden kız arayınız," diye kalkar yürüyüverirdi.
Sayfa 18 - İskele YayıncılıkKitabı okudu
·
8 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.