seni mektup yazmaya değer buldum
sence bu ağır bir şey mi
sana seslendikleri bir sözcük var mı, adın var mı
şehrine indim yazık ki
insanların yüzüne bakıyorum
sokakta ne diye bağırsam dönüp bakarsın
gözlerin var mı, ellerin
yalnızca merak benimkisi
ben sana hangi sözü incelteyim, sen seç
elma dersem saklandığın yerden çıkar
gözlerime bakar mısın
zamanı durdurmayı bildin ya
yirmi sekiz ağustos iki bin altı
saat on altı kırk beş
çocukların saatini hiç değilse bir dakika
geriye alır mısın