Gönderi

Çin halkı, yabancıların teknik üstünlüğünü kabul etmekle beraber, onlara daima tepeden bakmıştır. Bunda eski ve büyük bir uygarlığa sahip olmanın gururu çok etkili olmuştur. Çin halkı, eski geleneklere Japonlardan daha fazla bağlı kalmıştır. Konfüçyanizm de bunda rol oynamıştır. M.Ö. 3. yüzyılda ortaya çıktığında, bir toplum ve ahlâk kuralları niteliğini taşıyan Konfüçyanizm, zamanla bir din haline getirilmiş ve dolayısıyla dünyevî karakterini de kaybetmiştir. Çin halkına, maddî gelişmeden ziyade, manevî ve uhrevî dünyanın esas olduğu fikrini yerleştirmiştir. Çinlinin iç âlemi dış dünyadan daha önemli sayılmıştır. Hele son zamanlarda, statükonun en yüksek düzen olduğu ilkesini de kabul etmeye başlamıştı. Bundan dolayı, Japon milletinin askerlik ruhuna ve sert karakterine karşılık, Çin milleti daima huzur ve barışı tercih etmiştir. Değişiklikten hoşlanmamış, mevcut ile yetinmeyi ve tatmin olmayı bir yaşam ilkesi haline getirmiştir.
Sayfa 730 - Timaş Yayınları, 17. Baskı (2017)Kitabı okudu
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.