Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

85 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 saatte okudu
En Büyük Yanılsama: Din
"Medeniyet mutluluğumuzu tahsis eder mi?" gibi soruları Sigmund Freud'a soracak olursak kesinlikle net şekilde 'hayır' cevabını alacağız. Freud'a göre medeniyet insanların tatmin duygusunu sınırlayan, onları mutsuz yapan asli şeydi. Örneğin ben ve bir arkadaşım aynı kadından hoşlanıyoruz, onu çok arzuluyoruz. Fakat kadın beni değil de arkadaşımı tercih ettiğinde ne düşünürüm? Şüphesiz içim kinle dolar, öyle ki bu kin arkadaşımı öldürmeme sebep olabilir. Arkadaşımı öldürmemin herkes tarafından yanlış kabul edileceği kesindir. Çünkü bizler medeni insanlarız ve medeni bir hayat sürmeliyiz. İşte asıl sorun burda ortaya çıkıyor: Freud'a göre arkadaşımı öldürmem, beni medeni şekilde yaşamamdan daha mutlu edecek. Arkadaşımı öldürdüğümde tatmin olacaktım. İşte Freud'un medeniyet görüşü budur. Medeniyet insanları kısıtlandıran, onları kanun yoluyla daha da mutsuz eden kavramın adıdır. Freud'a " Medeniyetin en büyük icadı nedir?" diye sorarsak alacağımız cevap da kesinlikle din olacaktır. İnsan çok aciz bir varlıktır, bu acizliğini de tanrılar yaratarak kapatmaya çalışmıştır. İlkel bir insan mağarada yalnız başına kaldığında bu yalnızlığını örtmek için birine ihtiyaç duyuyordu. Tanrı ise ilkel insanın hayatında sürekli gördüğü güçlü,kudretli biri olması gerekiyordu, yani bir baba ortaya konuyordu. "Tanrı, abartılmış bir baba figüründen başka bir şey değildir." - Sigmund Freud Fakat binlerce yıldır süregelen 'din' kavramı sadece insanın acizliğini temsil eden bir baba figürü olabilir? Milyonlarca insan yanlış yapmış da biz mi doğrusunu bileceğiz? Belki de tanrı bir baba figüründen çok daha fazlasıdır. Freud'un bu soruların cevabını ise atalaramızın bizden daha cahil olmasıyla ilişkilendiriyor. Atalarımızın böyle bir otokontrol mekanizması yaratması bizim de bu yanılsamalara inanmamızı açıklayamaz. Atalarımız o kadar acizlerdi ki din kavramı asla sorgulanamayan bir kutsala dönüştü. Dinin bir yanılsama, tanrının da bir baba figürü olduğunu anladık. Peki neden çevremizdeki insanları neden bilinçlendirmiyoruz? Onlara bu kutsalın sadece hayali bir baba ve oğul ilişkisi olduğunu söylemiyoruz? Çünkü din, halk sınıfını hayata bağlayan yegane şeyin adıdır. Dindar bir insan kavga ettiği komşusunu bıçaklayıp öldürmüyorsa bunun sebebi cehennem ve tanrı korkusudur. Bu kişiye tanrının bir baba figürü olduğunu söylediğimizde onu hayata bağlayan mekanizma çöker, hayatla ilişkisi kopar. Dinin bir yanılsama olduğunu öğrendiği ilk an komşusunu öldürecektir. İşte bu yüzden dinin bir yanılsama olduğunu sır gibi saklamalıyız. "Eğer Tanrı olmasaydı, onu icat etmek gerekirdi." - Voltaire Peki biz dinsizleri hayata bağlayan şey nedir? "Bilim de bir yanılsama mı?" Freud bu soruya ise bilim adını veriyor. Biz inanmayanlar halktan farklıyız ve öteki dünya yerine bu dünyayı önemseriz. Çevremizi anlamaya çalışırız. Zengin olmaya çalışırız çünkü başka bir hayat yoktur bizim için. Hayatı anlamak, çevremizi sorgulamak bizi keyiflendiren şeydir. Tam da bu sebeplerden dolayı bilim bir yanılsama değildir. İşte 80 sayfalık kısacık kitabın altında yatan tüm bilgi hazinesi temel olarak bu bilgileri konu alıyor. Dili yeterince yalın. Freud okumaya başlamış olanlar için ideal olabilir. Keyifli okumalar.
Bir Yanılsamanın Geleceği
Bir Yanılsamanın GeleceğiSigmund Freud · Oda Yayınları · 20181,656 okunma
··
27 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.