İnce bir kitap olmasına rağmen oldukça derin ve etkileyici idi. Aslında her film ya da kitapta illa ki bir son, yan yana geldikleri iyi ya da kötü bir son bekliyor insan. Ben de bundan dolayı kitapta son yokmuş gibi hissettim yani daha devamı olsun istedim. Kitapta tüm asilliği ile sevgiyi tüm zerresinde yaşayan bir kadın var. Aslında sevginin tanımının o popüler tanımlardan oldukça uzak bir his olduğunu anlatmış yazar. Kadın her seferinde sitem etmediğini ya da suçlamadığını söylese de yaşamından da ölümünden de mutluluğu ve hüznünden de adamı sorumlu tuttuğunu her cümlesinde nazikçe belirtmiş hatta bağırmış. Adam ise çoğumuzun yaşarken yanımızda olup hissetmediği insanlar gibi kadının varlığından bile resmen habersiz bir hayat sürüyor ve mektup geldiğinde dahi, güllerden dahi hatırlamıyor. Bende bir farkındalık oluşturdu bu kitap. Sevgi, aşk duyguları ya da olguları dahil tüm her konuda yanımdan geçen insanlara dahi duyarlılığımı artırmayı düşünüyorum. Belki bizleri de bu şekilde önemseyen ancak bizler onlara gereken özveri ve değeri göstermeden yaşamlarımız sönüyordur. OKUYUN derim.

Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Martı Yayınları · 2018225,1bin okunma

·

1 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Merve