Gönderi

Hava kararınca hepimizi koğuşa götürür, bütün gece kilitlerlerdi. Avludan koğuşumuza dönmek bana hep ağır gelirdi. Uzun, dar ve boğucu bir odaydı bu, ağır, boğucu bir koku salan yağlı mumlarla donuk bir şekilde aydınlanıyordu. Şimdi, orada on yılı nasıl geçirdiğimi anlayamıyorum. Ranzamda üç kalas vardı; bütün yerim bundan ibaretti. Bu ranzalarda tek bir odaya otuz kişi yerleşmişti. Kışın kapıyı erken kapatırlardı; herkesin uyuması için dört saat beklemek gerekirdi. O dört saat boyunca gürültüler, hayhuy, kahkahalar, küfürler, zincir sesleri, duman ve is, tıraşlı kafalar, kederli yüzler, yırtık pırtık elbiseler, hepsi de yırtık pirtık, delik kaplı şeyler... Evet, insan dirençli! İnsan her şeye alışan bir varlık ve bence, onun için en iyi tanım bu.
·
7 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.