Şiirimin içinden geçen bir okurun
bazen göz göze geldiği oluyor benimle sayfa ile zamanın buluştuğu o büyülü an ürpertiyor ikimizi de
bu bana olağanüstü geliyor
koyu leke, birkaç iz, biraz tortu, bunca yıl yollar, maceralar, sayfalar
ölçü vermiyor
bir hayat yetmedi bana
biliyordum birkaç kişiyim
bunu başkaları da görsün istedim
içimin aynalarını açtım yabancılara daha ilk soruda kıyamete uzanan rüzgârla, suyla oynadım, ateşle kaç defa kaç kitap yazdığımın ne önemi var biliyorum ne kalır en fazla
ben çok kişi olsam da
ayların en zaliminde doğan
buğday tanesi, su damlası kadar unutkan ve çabuk hatırlanan
insanlar!
bir gün ben de yaşamıştım aranızda hepsi bu kadar
lekem yoksa, izim kalmamışsa,
bir tortu bile değilsem hafızanızda
yine de güzeldi her şey
şiirime değdi dünya
elli yıl, eteğimdeki taşlar