Yine bir yazar, yine ölümünden otuz- kırk sene sonra yaşayamadığı üne kavuşan bir yazar.. Yazar Merville..Küçük yaşta ,daha 15 inde iken çalışma hayatına atılmak zorunda kalır ,bir keresinde de bir gemiye tayfa olarak yazılır ve o ünlü kitabı Moby Dick belki de ilham alacağı serüvenleri , tayfalığında tecrübe eder.. Katip Bartleby, bir çırpıda okunabilecek sürükleyicilikte film tadında bir kitap, derken evet filmi de çekilmiş, 1968 ‘de ,youtube’den şöyle bir göz attım..Okur olarak hayal dünyamda canlandırdığım fersiz bakan gözler ve kansız ip gibi ince dudaklar, ve sabit bakılan duvar hayalimde canlandırdıklarım bana yeterli geldi filmini izlemesem de olur.. Bartleby ,Âmir’inin kendisinden yapmasını buyurduğu her işe her seferinde “ Yapmamayı tercih ederim “ derken ben oturduğum yerden ahahah diye müstehzi bir gülüş koyverip ne olacak acaba şimdi tadında ilk defa bir kitabı bu kadar gülümseyerek okudum ve her seferinde aklıma pasif direnişi ile Biritanya’ya diz çöktüren Gandhi geldi.. Katip Bartleby ,angarya işler altında boğulan ama sesini bir takım kaygıları sebebiyle çıkarmadan kendisinden istenenleri yapmaya devam eden yığın çalışanlardan farklı bir adam.. Âmirinin isteklerine mülayim ve münfail bir tarzla öyle bir cevap veriyor ki her seferinde aynı cümleyi tekrar ederek,artık Âmir konumundaki insan kendisine başka bir büro bulup kaçmayı tercih ediyor.. Özellikle yakın tarihimiz Katip Bartlebyler dolu..En birinci sırada Gandhi var tabiki, sonra Martin Luther ve başka isimsiz ama eylemlerinin gücü ve ses getirmesi ile tarihte iz bırakmış Katip Bartbleyler... Şöyle bir araştırma yapınca öncelikle iki kavram ile karşılaşıyor insan, birincisi sivil itaatsizlik ikincisi de Pasif direniş.. Sivil İtaatsizlik kavramını Thoreau adlı bir felsefeci ilk kez zikretmiş, Gandhi’de pasif direniş adıyla bildiğimiz forma sokmuş.. Yakın tarih birbirinden etkileyici pasif direniş eylemleri ile dolu, pasif derken şiddete şiddetle karşılık vermeyip ama durumu da kabullenmeyip başka çözümler bulmak demek.. En ilginçlerinden bir tanesi, Gandhi Güney Afrika’da genç bir avukatken,hintli göçmenler sınır ihlali yapıyor diye Güney Afrika hükümetince hapse atılıyor, Gandhi’de Hintli göçmenleri örgütlüyor aynı anda sınırı geçin bakiyim derinizin kızıllığının ,gözünüzün patlak beyazının hakkını verin hele gardaşlarım diyor iyi bir kışkırtıyor bence, sonra Hintli göçmenler yığınlar halinde sınırı birkaç kez geçip geri dönüyorlar ,resmen dalga geçiyorlar hükümetle, ruhum orda onlarla olup bir Beypazarı içmek istedi manzarayı düşününce:-))). Sonra hepsini koyacak hapishane bulamıyorlar ve sınırı geçmenin cezası hapis olmaktan yürürlükten kaldırılıyor..Bu adı pasif ama müthiş zeka önünde doğulular gibi üç kez etek öpüyoruz efenim, en şık hareket bu çünkü:-)) Katip Bartlebyler, içinde yaşadıkları toplumun normalleştirdiği insanî olmayan her şeye karşı içinde sıradan samimi tepkiler barındıran, hakikat savaşçıları ve hal ,hareketleri ile savunucularıdır..Biz o tür insanları hafif deli diye görürüz bazen hayatımızın içinde.. Ne deyim, Katip Bartlebylere sıkıcı ve rutin hayatımızda bolca rast gelmek temennisi ile, 1 k okurlarına tavsiye ediyorum bu kitabı.. Keyifli Okumalar Kendisi de eşiyle pasif bir direnişçi olan John Lenon parçası buraya iliştiriyorum hiii:-)) youtu.be/ZhfWiU8wGCc

Katip BartlebyHerman Melville · Dost Kitabevi · 200012,2bin okunma

··

37 görüntüleme

Bu yorum görüntülenemiyor

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Gülcan Coşkun