Selam. Öyle bir kitap okudum ki ; şuraya ne yazsam az ne yazsam eksik kalacak. Üstün körü cümleler kurup kitaba yazara haksızlık ederim diye çok korkuyorum. Yazarımız gerçekle kurguyu öyle güzel harmanlamis ki bi an durup acaba Istanbul a gitsem Dikran ustanın antikacı dükkanıni elimle koymuş gibi bulur muyum, dedirtiyor. Yanlış eksik öğretilen tarih , Türkiye üstünde oynanan kirli oyunlar, yağmalanan tarihi eserlerimiz , düşmanların ağzının suyunu akıtan yeraltı kaynaklarımız (özellikle toryum , bor) vs vs işte bu kitapta ne ararsanız var. Okurken devamlı google a giriş yapmak zorunda kalmasam 2 günde rahat biterdi galiba. Hele bazı öğrendiğim bilgiler var ki beyin yakan cinsten. Bi kaç cümle ile konusundan sözedeyim. Zümrüt, dedesi Reşat Yenidoğan in ölümü üzerine, tüm hayatı birden alt üst olur. Bildiği çoğu şey ya eksiktir ya da yalan... Üstüne bir de yıllardır, antikacı dükkanlarınin parkeleri altına gizlenmiş, patlamaya hazır bir bomba misali kucağına düşen, tablet de hersey in üstüne mum Diker. Daha fazlası hatta çoook fazlası Kitabımızda. Şiddetle tavsiyemdir efendim okuyun, Okumakla kalmayın herkese okutun. Hadi iyi okumalar

AriÇiçek Sekban Tüfekçi · Destek Yayınları · 2017361 okunma

·

26 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Fatma