Rahip gülümsedi, ağzındaki kürdanı aldı, istavroz çıkardı ve günah çıkarma hücresine doğru yürüdü. Arturo gözlerini açtı ve siyah,
harikulade bir güzellik varlığı olarak gördü
rahibi; mevcudiyeti insana huzur veriyor, cüppesi ısıtıyordu.
“Ne var yine, Arturo?” dedi hoş bir fısıltıyla. Elini Arturo’nun omzuna koydu. Tanrı’nın temasıydı sanki. Istırabı kırıldı o temasın ağırlığının altında. Ruhunun on milyon yıl
derinliğinde bir huzur doğdu.
“Günah çıkarmak istiyorum, Peder.”