Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

264 syf.
8/10 puan verdi
Merhum Refik Özdek’i Cengiz Aytmatov tercümelerinden tanıyordum. Yıllar önce Kiziroğlu Mustafa adlı bir kitabını da okumuştum. Ocağımız Sönmesin adını bildiğim ama okumanın kısmet olmadığı bir romanı idi. Roman 93 Harbi’nin –ki hicri 1293, miladi ise 1877-78 yıllarına denk gelen ve bizim adımıza adeta bir faciaya dönüşen savaşın yaşattığı acıları konu alıyor. Savaşın kapıya dayanması nedeniyle Tulçe’den yola çıkan bir Türk göç kafilesinin hikayesi var romanda. Yola çıktıklarında her biri sağlıklı olan, eşyaları, paraları, atlı arabaları ve hatta hayvan sürüleri de olan bu kafile Bulgar çeteleri ve Rus askerlerinin baskınlarına uğraya uğraya Edirne’ye kadar ilerlerler. Roman bu göçü merkezde tutuyor. O dönemin özellikleri romana yansıtılmış. Çeteciler ve Rusların ilerleyişi ile birlikte Müslüman halkın yaşadığı soykırım çok açık bir şekilde gözler önüne seriliyor. Namus, can ve mal güvenliğinin kalmadığı bir ortamda tek amaçları Ak Toprak dedikleri Edirne-İstanbul sahasına ulaşmak olan kafileyle birlikte biz de kışın soğuğunda donuyor, çete baskınlarında irkiliyoruz. Nitekim yüzlerce kişiyle çıktıkları bu göç yolunda geriye bir avuç kalıyorlar. Hatta o da yetmiyor… Romana adını veren şey ise ta Kırım’dan Deliorman’a gelirken başlattıkları bir şey. Ocağımız sönmesin diyerek sürekli bir ateşi canlı tutuyorlar. Bizim İstiklal Marşımızda da geçen bir ifade aslında; sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak! Bütün çaba o ocağın sönmemesi için bu romanda. Rasim ile Mesude’nin saflık kokan, Türklük kokan tertemiz ve hüzünlü aşkları da romandaki baskın unsurlardan birisi oluyor bu arada…
Ocağımız Sönmesin
Ocağımız SönmesinRefik Özdek · Ötüken Yayınları · 2008128 okunma
··
116 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.