Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Sadaka vermek belayı def eder.
Sadakanın en üstünü, kişinin ilim öğrenip sonra da onu bir müslüman kardeşine öğretmesi ve hayrı devam eden bir yardımda bulunmasıdır ki, biz buna "sadaka-i cariye" diyoruz. Müslümanın hayatta iken yaptırdığı cami, okul, hastane, çeşme, köprü v.b. sosyal hizmetler sadaka-i cariyedir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bu hususta şöyle buyurmuşlardır. "İnsanoğlu öldüğü zaman amel defteri kapanır. Üç şey onun amel defterinin açık kalmasını sağlar: 1- Sadaka-i cariye, (hayrı devam eden iyilikler) 2- Yararlanılan ilim 3- Kendisine dua eden hayırlı evlat." (Müslim, zikir 23,20/22; Buhari, Tevhid). "İnanan kişinin hayatta iken öğrenip neşrettiği ilim, geride bıraktığı salih bir evlat, miras bıraktığı bir Mushaf (Kur'an-ı Kerim), inşa ettiği bir mescit, yolcular için yaptırdığı bina (misafirhane), yaptırdığı bir çeşme hayatta ve sağlıklı iken verdiği her şey sadakadır." (Kütüb-ü Sitte Muhtasarı, c.16, s. 547 H. no. 6059). "Her tesbih bir sadaka, her hamd bir sadaka, her tehlil (la ilahe illallah demek) bir sadaka, her tekbir bir sadaka, iyiliği tavsiye etmek sadaka, kötülükten sakındırmak sadakadır?" (Müslim, Misafirin, 84, Zekat: 56; Buhari Sulh: 11, Cihad 72). "Bir Müslüman bir ağaç diker de, onun meyvesinden bir insan yahut bir hayvan yerse, muhakkak o ağaç sahibi için sadakadır." (Sahih-i Buhari Muhtasarı, c.12, s.129). "Müslüman kişi, ailesinin nafakası için harcar ve bundan sevap umarsa, bu ona sadaka olur. Hatta Müslümanın Müslüman kardeşine güler bir yüz göstermesi de sadakadır." (Buhari, Nafakat 1, İman 41; Müslim, Zekat 48). Sadakaları gizli ve aşikâr vermek mümkündür. Fakat gizli olarak vermek daha güzeldir. "Eğer sadakaları (zekat ve benzeri hayırları) açıktan verirseniz ne güzel! Fakat gizleyerek fakirlere verirseniz bu sizin için daha hayırlıdır ve günahların bir kısmına da kefaret olur. Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır." (Bakara: 2/271).  Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.), sahabe-i kiramdan, Tebük seferine çıkan orduya yardım etmelerini istemiş, bunun üzerine Hz. Ali (a.s.) elinde bulunan dört dinardan birini gece, birini gündüz, birini gizli, birini açıktan infak etmiştir. Ve bunun üzerine şu ayet-i kerime nazil olmuştur: "Mallarını gece gündüz; gizli ve açık Allah yolunda harcayan var ya, onların Rab'lerin katında mükafatları vardır. Onlara korku yoktur, onlar mahzun da olacak değillerdir." (Bakara: 2/274).  Sahabe-i kiramın Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.)'e, "Ya Resûlallah! Allah yolunda ne infak edelim?" diye sormaları üzerine, Yüce Rabbimiz, "(Ya Muhammed!) Sana Allah yolunda ne harcayacaklarını soruyorlar. De ki: İhtiyaçtan arta kalanı (harcayın)" (Bakara: 2/219) buyurmuştur.  "De ki: Şüphesiz, Rabbim rızkı kullarından dilediğine bol bol verir ve (dilediğine) kısar. Allah yolunda her ne harcarsanız, Allah onun yerine başkasını verir. O, rızık verenlerin en hayırlısıdır." (Sebe: 34/39). "Zira kim zerre miktarı bir hayır işlerse onun mükafatını görecektir." (Zilzal: 99/7). Peygamber Efendimiz (s.a.v.), "(İyilik yapmak ve) iyiliği tavsiye etmek sadaka olduğu gibi kötülükten sakınmak ve başkalarını sakındırmak da sadakadır" buyurmaktadır. (Müslim, Misafirin 48, Zekat 56; Buhari, Sulh 11)
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.