Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

7 sene bekleyeceksin beni demişti. 7 sene değil 7 asır beklerdim ama adam gibi adam olsaydı. Beni gerçekten sevdiğine şu kadar inansaydım, yine beklerdim. Ama bir tek şeyi yapmazdım. Şu an hayatımdaki insanı bırakıpta ona asla dönmezdim, öyle biri olsaydı bile, ki yine de dönmedim. Ayrıldıktan 1 sene sonra hiçbir şey olmamış gibi gelip beni geri istediğini söyledi. Hangi yüzsüzlükle, hangi onursuzlukla! Hani benimsin diyordu, başkasına gidemezsin diyordu, asıyordu, kesiyordu... Ne oldu? Dedim ya hepsi palavraydı diye. İşte ayrıldıktan sonra bir bir hepsinin palavra olduğunu gördüm. Bir de utanmadan geri gelip, benden ahlaksızca şeyler istiyor. Bedenime sahip olabilmek için önce kalbime sahip olacaktın! Ama sen beni kandırdın. Gerçek olmayan şeyleri bana gerçek gibi yaşattın. En kötüsü de buydu işte. Olmayan şeyi var gibi yaşatması. Güneşin batışını sana sarılarak izlemiştim. Ayağım burkulmuştu, atlayıp geleyim hemen demiştin. İlk buluşmamızda beni eve bıraktığında, arkandan geri geliyordum arkadaşlar bırakmadı demiştin. Arkadaşlarından biri, arabadaki kokumu içine çekip "burası ne güzel kokmuş" diyince arkadaşını arabadan atmıştın... Bunlar ve daha fazlası hepsi ama hepsi yalanmış, palavraymış işte. Sevgiliyken bana verdiğin, yaşattığın ne varsa, ayrıldıktan sonra hepsini söke söke aldın. Ben gerçekten unutmak istiyorum. Her, insan içine çıktığımda, bir yerlerden karşıma o çıkar mı diyorum kendime. Seni karşımda görmekten korkuyorum. Senden nefret etmiyorum. Nefret etsem ne olacak kaybettiğim yıllarımı, hayatımı bana geri verebilecek misin? Bana yaşattıklarını gerçekten unutturabilecek misin? İnanmıyorum. Unutmak diye bir şey yok. Askıya almak var. Rafa kaldırmak var. Gömmek var. Umursamamak, görmezden gelmek var. Ama unutmak yok! Yok! Unutmak olsaydı, neden her yerden eskiler çıkıyor o halde? Neden hala hatırlıyorum? Unutmak olsaydı bunlar olmazdı. Olamazdı. Belki de evlenmiştir. Belki çocuğu bile vardır. Benden sonra hayatına daha kaç tanesini almıştır eminim. Onları da benim gibi kandırmıştır. Onlara da demiştir seviyorum evlenmek istiyorum diye. Ailesi beni zaten istemiyordu. Eğer devam etseydik hayatımın hatasını yapmış olacaktım. Beni alevi olduğum için kabul etmiyorlardı. Kız kardeşi bile bizden yana değildi. Ablaları ve diğerleri de. Hatta kendisi bile. Nasıl böyle bir adamla sevgili oldum değil mi? Ben bile kendime inanamıyorum bazen. Eğer evlenseydim onunla, eziyetler işkenceler görecektim. Baskı altında olacaktım. O yanımda bile olmayacaktı. Kötü kaynana gerçeğini yaşayacaktım. Hep ezilecektim. Fakat şöyle de bir şey var ki; kader değişmez. Buna inanıyorum. Soyadım bile aynı. Onunla evlenseydim de bu soyadı taşıyacaktım, şu an hayatımdaki insanla evlensem de bu soyadı taşıyacağım. Soyadım bile değişmediğine göre, kaderim de değişmeyecektir. Bilmiyorum. Her ne kadar mükemmel bir adamla sevgili olup onu sevsem de, kaderimin değişmeyeceğini düşünüyorum. Bu saydıklarımı belki de şu an hayatımda olan insanla yaşayacağım. İnsanoğlu çiğ süt emmiş, ne kadar güvenilebilir ki değil mi? Ben artık dereyi görmeden paçaları sıvamıyorum. Ben artık yalanlara, palavralara inanmıyorum. Karnım artık tok benim böyle şeylere. Ey koca hayat! Şu 22 sene boyunca neler yaşattın bana, neler öğrettin bana. Ne dersler aldırdın. Acımadın. Hep kıydın. Ama bak yenilmedim sana. Onlara da... Ben kendi başıma çıktım karaya. Kendi başıma hallettim her şeyi. Bütün engellerine rağmen, ben kazandım. Sen kaybettin! 😉😉 A.U
··
68 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.