Tarih, insanlığın ilerleme öyküsü değil, enkaz ve döküntünün yığılması öyküsüdür. Tarih, kan ve ıstıraptan oluşur ve bir kültür kanıtı, aynı zamanda barbarlığın bir kanıtıdır. Kültürel geleneğimiz, sömürü ve baskıdan kaynaklanan bir düzende üretiliyor. Geçmişi analiz ederken bunun hiçbir zaman unutulmaması gerek. Dolayısıyla tarihsel materyalistin görevi tarihi muzafferlerin bakış açısından değil (ki genellikle yapılan budur), kurbanların bakış açısından yazmak olmalıdır. Onun görevi "tarihi tersyüz etmektir".