Gönderi

Bugünlerde ruhsuz, cansız, bedensiz gibiyim. Varım ama yokluğumla daha çok belirginim. Sesim fazlalık, suskunluğum sesler arasında en berbat sese ait. Baktığım yer yönde bir korku film izler gibi duvarlar duruyor karşımda. Uyuşmuş parmaklarımla neye dokunsam, kırılıp parçalar haline dönüşüyor. Gözlerimi herkesten alıkoyuyorum. Sanki baktığım an göreceklermiş kuşkusu sarıyor göğüs kafesimde atan belirsiz duyguyu. Berrak ve temiz bir hava; ihtiyaç duyduğum. Kar yağsa da içime çeksem o kirlenmemiş havayı. Derunuma işlese de, ferahlık verse rüzgarın eşsiz tadı. Uzunca bir yol gitsem, soluk soluğa kalsam da kendimi hissetsem. Yüzyılın yorgunluğu değil üzerimdeki, yüzyılın beklemesi yığılı, dizlerimde yatan. Yabancı bir şehirde kaybolmaktan korkmadım hiç, kendi içimde kaybolmaktan korktuğum kadar. Bir yaprak düşene kadar nasıl sararıp soluyorsa, nasıl can havliyle kendini kurtarırcasına rüzgarın kollarına atıyorsa en güvenli yere düşmek için, öyleyim ben de. O rüzgara teslim olmaya hazırım, yeter ki essin, essin de can gelsin kirpiklerime...
Zeynep Gül
Zeynep Gül
·
2 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.