Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

160 syf.
·
Puan vermedi
ÇÜNKÜ HERKES ÖLDÜRÜR SEVDİĞİNİ.. Dikkat bu bir kitap değildir! Ve işte karşınızda insanlık tarihinin yazılmış en kederli en tutkulu ve en derin aşk mektubu. (de profundis fransızca da derinlerden gelen demektir) İşin ilginç yanı bu mektupların bir erkek tarafından başka bir erkeğe gönderilmesidir. Eğer bununla ilgili bir ön yargı oluşturduysanız ve ön yargı aşılamaz bir duvar ise kitabı okumanızın hiç gereği yok. Ama hem tarihi bir olaya hemde oscar wilde’ın yüreğinin derinliklerinden gelen muhteşem kelimelerle kağıda dökülmüş, duyguların ihtişamıyla donatılmış ve benim gibi realist bir taş kalpli adamın bile içini sızlatmış bu kitaba kayıtsız kalmak istemiyorsanız derhal Rosa Hakmen çevirisi ile okumaya başlayınız.. —————————————————— Daha önceki Dorian gray’in portresi incelememde oscar wilde için sonun başlangıcı demiştim, de profundis de adeta oscar’ın hayatının son dönem özetini ve finalini anlatıyor. Lord alfred douglas’a hitaben yazılmış mektuplar 1908 yılında yayımlanmış ama tamamlanmış uzun versiyonu meslektaşı ve yakın dostu olan nobel ödüllü yazar Andre Gide’ın harkulade önsözü ile 1949 yılında kitap olarak piyasaya sürülmüştür. -READİNG ZİNDANI- Oscar 1895 yılının kasım ayında ahlaksızlık suçlamasıyla reading cezaevine gönderilmiştir. Reading cezaevi britanyanın genellikle idam mahkumlarının kaldığı ve çok ağır insani şartları olan bir hapishaneydi. Oscar burda döşeksiz tahta yatakta yatıyor, diğer mahkumlarla birlikte tek sıra halinde hergün bir saat avluda yürümesine izin veriliyordu. Mahkumların birbiri ile iletişim kurması yasaktı. Çok az yemek verildiği için mahkumlar sürekli bir açlık içindeydi. Ve yine çok az uyumalarına izin veriliyordu. Ayrıca hijyenik koşullardan ötürü sürekli başta dizanteri olmak üzere hastalığa yakalanıyorlardı. Oscar günde 1800 metre, yirmi dakikada bir beş dakilalık mola ile rampa çıkar gibi her gün altı saat ayak değirmenine bağlanıyordu. Koşullar oscar için öyle kötüydü ki bununla ilgili cezaevi yöneticisi nelson, oscar’ın yakın dostu Robert ross’a aynen şöyle söylemiştir; “ağır koşullara alışkın olmayan her mahkum gibi oscar’da iki sene içinde ölecektir” ————————————————————— Sofistike bir yazar, şair ve sanatçı olan oscar’a cezaevi koşullarının yanı sıra kaleminden ayrı kalmakta çok koyuyordu. Cezaevi tüzüğü gereği mahkumlara oyun, roman ve makale yazma izni verilmiyordu. Ama mektup yazma izinleri vardı. Sanatını icra edmediği bu dönemde yazdığı mektuplar oscar’a adeta can suyu oluyordu. Hücresinde tek başına kalan oscar’a hergün mürekkep, kalem ve kağıt veriliyordu, çok sıkı incelemelerden sonra cezaevi kurallarına uygunsa, mektupları dostu robert ross’a teslim ediliyordu. Şahsi kanaatim ve yaptığım araştırmalar robert ross’un pek güvenilir biri olmadığını gösteriyor, zira bazı kaynaklara göre mektuplar hiçbir zaman lord alfred douglas’a ulaştırılmadı. 1908 yılında mektupların derlenip ross tarafından kitaplaştırılması da rober ross’un mektuplardan ticari bir fayda sağladığını gösteriyor.. PEKİ NE VAR BU MEKTUPLARDA? Oscar’ın douglas’a duyduğu aşkın ve tutkunun zamanla nasıl acıya ve ızdıraba döndüğünü görüyoruz genel olarak. Hedonist yaşam tarzını sanatına sürekli karıştıran oscar, ki bunu zaman zaman okuyucuyu ve izleyiciyi eğlendirerek yapmıştır, bu sefer bambaşka bir şekilde karşımıza çıkıyor. İçindeki sanat aşkıyla değil bulunduğu koşulların çaresizliği ile, yüreğindeki saf üzüntüyle yazıyordu. Gerçi her ne kadar yazdıkları gerçek hisleri ve yaşamının dramatik kesitleride olsa, bunu herzamanki muhteşem cümleleriyle kağıda döküyordu. Mektuplar acısını ve üzüntüsünü yansıtan oscar, mektuplar ve kitaptaki sayfalar ilerledikçe bizlere hayatının son demindeki olgunluğu ve dinginliği gösteriyor, tüm uçarı yönlerini kaybettiğini ve başına gelenlerin kaderin cilvesi bağlayan duruş gösteriyor, hatta cezaevi sonrası mütevazi hayallerini yansıtmayı ihmal etmiyordu. -LORD ALFRED DOUGLAS- Dougslas’a duyduğu büyük aşkın onda yarattığı depremi ve duyduğu acıyı yazan oscar, aynı zamanda douglas’a sık sık sitem etmeyide ihmal etmiyor, ve ne kadar seviyesiz, kötü kalpli ve bencil biri olduğunuda haykırıyor. Hayatının en büyük talihsizliği olduğunu, ilişki içinde sürekli iç sesinin kendisine “ondan kurtulmalıyım” dediğini hatırlatıyordu. Oscar Kitabın bir bölümünde douglas için şu ifadeleri kullanmıştır; “iki kişinin birbirini anlayarak buluşabileceği seviye en alt noktadır. Biz seninle bataklıkda buluşabiliyorduk” Peki bu kadar zeki biri olan oscar nasıl bu hale geldi? Çünkü ona duyduğu sevgi ve aşk hem çok derindi hemde tüm şımarıklığı ve kayıtsızlığına rağmen douglas her seferinde oscar’ı bir şekilde hayatında tutmakta ısrar ediyordu. Ama bu ısrar oscar’ın hayatına mal oldu. -FİNAL- Oscar yaşadığı süreçten öyle etkilendi ki, reading zindanı baladı kitabında da bu etkinin izlerini görmek mümkün. Oscar’ın cezaevi anılarına ilişkin, bir hücrede Dante’nin kitabını bulduğunda, beni en çok etkileyen ironik sözlerinden biride şu oldu; “florentine’in yüzyıllar önce sürgünde çektiği acının, bugünki bir cezaevinde sıradan bir mahkumun acısını hafifletmesi bana tuhaf ve hoş göründü” Ayrıca oscar’ın tahliyesinden kısa bir süre sonra hapis yasası ile değiştirilen cezaevi koşullarıda oscar için büyük talihsizlikti. Cezaevine giden süreci, ordaki kasveti, çektiği acıları, duygularının nasıl yıprandığını, ruhunun derinliklerinde yanan ateşi ve başına gelen tüm felaketleri, nasıl olgunlukla dinginliğe çevirdiğini ve tüm yıkıntıların arasından böylesine büyüleyici bir eserin nasıl çıktığını görmek istiyorsanız kitabı okuma listenize ekleyiniz. KESİNLİKLE MUTLULUK DEĞİL İSTEDİĞİM. SADECE ZEVK! ÇÜNKÜ İNSAN HER ZAMAN EN TRAJİK OLANI İSTEMELİ!!
De Profundis
De ProfundisOscar Wilde · Can Yayınları · 20173,848 okunma
··
1 artı 1'leme
·
6,6bin görüntüleme
ÖYLESİNE BİRİ 01 okurunun profil resmi
Millet kısaca kitabın özetini anlatıyor bir dünya beğeni alıyor, sen bildiğin makale yazmışsın beğeni çok düşük, bu uygulamaya inancım azalmaya başladı son zamanlarda.
Lord Henry Wotton okurunun profil resmi
Dostum haklısın, sanırım uygulamanın popülaritesi arttıkça amacından uzaklaşıyor, twiter gibi yapılan paylaşımlar bile çoğu zaman daha çok ilgi görüyor, edebiyata ilgi duyan değil de, sosyal medya klişesi peşinde olan insanlarla dolu burası. Güzel bir kadının yaptığı sıradan bir paylaşım, edebi değeri çok yüksek bir paylaşımdan daha çok değer görüyor. Olsun biz amacına kullanmaya devam edelim. Maalesef Yaptığımız paylaşımlar için de insanların takdirini zorla toplayamayız. Ama teşekkür ederim ince düşüncen için
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
ÖYLESİNE BİRİ 01 okurunun profil resmi
yine muhteşem bir inceleme. Sen bu işi biliyorsun dostum 👏🏻
Lord Henry Wotton okurunun profil resmi
Eyvallah dostum 🙏🏻
ÖYLESİNE BİRİ 01 okurunun profil resmi
Doğru söylüyorsun ne desek boş aslında.
16 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.