Gönderi

Hiç modellerin ve aktrislerin ince ve esnek bedenleriyle parlak ciltlerini kıskandığınız oldu mu? Benim öyle bir bedenim olamaz çünkü... diye düşünüp aynı anda yeni bir çikolatalı bisküvite uzandığınız oldu mu? Şu özürlere katılıyor musunuz? -Kalın kemikler-iradesizlik-Kocam beni sevimli ve yumuşak buluyor. Özürleri bir yana bırakın! Gerçekten isterseniz güzel bir bedene sahip olabilirsiniz. Her şeyden önce bu sizin vücudunuz ve ona dikkat etmek sizin sorumluluğunuz. Bütün ihtiyacınız biraz bilgi ve biraz irade. “ Look Great, Feel Better” , Annabel, Aralık 1980. Gayretli jimnastik bütün sorunları çözer gibi görünüyor. Sabahları yataktan sürünerek çıkma enerjisine sahip değilseniz, ne yapmanız gerektiğine dair talimatlar açık değil. Bu iyi hisset ideolojisinin cazibesini bazı vaatler oluşturuyor. Öncelikle bu, vücut biçiminizi önemli ölçüde değiştirmenin en etkili yolu. Değişimin, “ güzel beden” de tartışılan kültürel ideal yönünde olacağını söylemeye gerek bile yok. İkincisi, bu biçime daha fazla tüketerek ulaşmanın (ya da denildiği gibi modaya uygun inceliği korumanın) bir yoludur. Hâlâ kilo vermekle, rejimle, saplantı halinde yediğiniz şeyle meşgul olunduğu dikkate alındığında burada bir paradoks ortaya çıkabilir; yine de kullanılan ifadelerden ve sözlerden anlaşıldığı gibi küçülen vücuda bir genişleme heyecanı yayılıyor. Metabolik hızı değiştirin ve en önemlisi kalorileri yakın; daha yararlı yeme öğütleri aynı ölçüde daha çok yeme öğütleridir. Çok reklamı yapılan F-Plan rejimi kolay uygulanır bir çözüm gibi görünüyor. Daha fazla lifin, vücudun fazla kiloları dağıtmasına yardımcı olduğu rejimsiz bir rejim. Sonuç olarak, bu düşünceler kadınların sağlığına yönelik bir ilgiyi ifade ediyorlar, ama onu görünüm, sıhhat ve zindelikle ilgili sahte tıbbi uğraşlara indirgiyorlar. Yorgunluk, bezginlik, uyuşukluk -aslında bunların hepsi depresyonun güç kırıcı belirtileri ya da sağlıksızlığın belirtileridir- hep vücut ele alınarak, potansiyel olarak “ tedavi” edilir. Genellikle iletişim araçları klişelerine karşı son derece eleştirel bir yazar olan Jill Tweedie bile bu ideolojiye bulaşmış gibi görünüyor. “ Depresyonun Göz Kırptığını Fark Ettiğimde Onu Önleme Yollarına Artık Sahibim” başlıklı makalesinde (Cosmopolitan, Ağustos 1982), şöyle yazıyor: Eskiden etkisiz ve uzak bir şey olduğunu düşündüğüm bir şey yapıyorum, vücudumla ilgileniyorum. Ruhum karışıklık içinde ve siz bir kuvvet ilacı ya da C vitamininden mi söz ediyorsunuz? Soğuk duşlar? Gezintiler? Bu tedaviyi kim Byron’a önermeye cesaret edebilirdi? Ancak vücut ile kafa arasındaki bağlar hâlâ çözülmeden duruyor ve sıradan gerçek de şu ki, oksijeni ciğerlerden aşağı göndermek bazen insanın keyfini yerine getiriyor.
·
4 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.