Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

1025 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Dostoyevski'nin Düşündürdükleri
"Sadaka vermekten alınan zevk, kibirli, küstah, ahlaksızca bir zevktir. Zenginin zenginliğinden, gücünden, kendi önem ve değerini yoksulun önem ve değeriyle karşılaştırmasından aldığı zevktir. Sadaka, vereni de alanı da soysuzlaştırır. Üstelik hiçbir amaca da hizmet etmez, yalnızca yoksulluğu artırır." (Ecinniler, İş Bankası Yayınları, s.428) diyor Dostoyevski, Ecinniler adlı romanında. (Yanlış bir anlaşılmaya sebebiyet vermemek için, aslında o değil de "kurmaca bir eserindeki kurmaca bir karakteridir bu sözü söyleyen" dersem sanırım daha doğru olacak.) Rus toplumunun, on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında yaşadığı manevi çöküntünün hangi boyutlarda olduğunu eserlerine bakarak da kolaylıkla anlayabildiğimiz Dostoyevski, bu minvalde tüyleri ürperten betimlemeler yapar. Mesela küçük kızlarının vücudunu çürük içinde bırakan, altına yaptığı için kızlarını kışın en soğuk gecelerinde helaya kapatan ve ceza olarak yüzüne sürdüğü pisliğini ağzına zorla sokarak yedirmeye çalışan annelerden, babalardan ve “zincirinden boşanmış canavar” ruhlu insanlardan bahseder Karamazov Kardeşler'de. Ve yine “Bir bakarsınız yüksek çevreden genç, parlak bir subay, hayatının ve mesleğinin ilk adımlarındayken, küçük bir memurla evindeki hizmetçiyi alçakça, sinsice bir amaçla kesiverir. Cinayeti hem borç senedini hem memurun kalan parasını çalmak için işlemiştir. İkisini kestikten, başlarının altına yastıkları yerleştirdikten sonra bir şey olmamış gibi çıkar gider. Ötede göğsü nişan dolu genç bir kahraman, tenha bir yolda, tam haydut gibi, amirlerinden birinin annesini boğazlar.” (Karamazov Kardeşler) Toplumun topyekün hasta olduğu bir dönemin yazarıdır #Dostoyevski. Her kutsalın dejenere olduğu, hiçbir geleneğin, insanlara artık güven vermediği bir dönemin... Sadaka vermenin bile bütün içsel zarafetini ve samimiyetini kaybettiği bir dönemdir bu dönem. Oysaki benim naçizane bilgi dağarcığımda, sadece maddi şeyleri vermek değildir sadaka. Gülümsemek de bir sadakadır. İyilik etmek de... Karşındakini mutlu eden her tavır, bir sadakadır yeri geldiğinde. Sadaka, böylesine güzel bir anlama sahipken zihnimde, alıntının sezdirdiği nefret, Dostoyevski'nin yaşadığı dönemdeki manevi yıkımı göstermesi bakımından içimi ürpertti doğrusu. Gülsüm Şule Bayraktar
Karamazov Kardeşler
Karamazov KardeşlerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202334,9bin okunma
·
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.