Gönderi

Yerli yersiz metaforlaştırılan bu mevcut düzenin kendisi bir metafor olarak değerlendirilemez mi? Bu durumda mevcut düzenin dayattığı gerçeklik ilkesinin bir kod, bir sayı ya da bir yorum- lama sisteminden başka bir şey olabilme şansı var mıdır? Marx\ homo oecenomicus adlı hikayeyi yani sistem, değişim değeri, pazar, artı değer ve biçimlerinin doğallaştırılma sürecini özetleyen bu miti yıkmıştır. Ancak bunu işgücünü bir eylem olarak or-taya çıkarabilmek, çalışmanın (“pro-ducere”) insanın değer üretmesini sağlayan özgün bir güç olduğunu gösterebilmek amacıyla yapmıştır. Oysa bu durumda böyle bir girişimin her türlü insani malzeme, arzu ve değiş tokuş olasılığını değer, amaç ve üre- tim terimleriyle kodlamaya yönelik bir simülasyon modeli ya da nedensiz bir sözleşmeye indirgeme niyetinde olup olmadığı sorusunun sorulması gerekmektedir. Çünkü her türlü çözüm olası­lığı, amaç, sayı ya da değerden yoksun bir ortamda üretim, şifre çözümünü zorunlu kılan bir koda benzemektedir. Bu ise, dünyayı nesnel bir yoldan dönüştürmeye (ya da insanın kendi kendini “üretmesine” yani bugün genelleştirilmiş olan insancıllık adlı temayı işlemesine yol açmaktadır oysa burada kendi kendisi “olmaya” çalışan bir insandan değil, bilinçli davranıştan vahşice bir arzu üretimine kadar giden bir kendi kendini “üretmek”ten söz edilmektedir) mahkum edilmiş insanı rasyonel terimlerle açıklar gibi yapan devasa bir bilinçaltı çözümlemesidir. İnsanlar artık hemen her yerde kendilerine sunulan bu değer ve anlam üretim tablosuna göre oynamayı, sorumluluk almayı ve sahneye çıkmayı öğrenmişlerdir.
·
11 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.