Herşeye 0'dan başlayıp bir hayat kurulabilir mi? Eğer bu kitaba sahipsen bu sorunun cevabını birinci elden dinleme şansına sahipsin.
Hikayemiz işçi sınıfına mensup Martin Eden'in ilk görüşte burjuva sınıfına mensup Ruth'a aşık olmasıyla başlıyor ve aşk Martin'in tabiri caizse tam anlamıyla gözlerini açıyor. Hayata, topluma, sınıflara, okumaya bakış açısı değişiyor.
Ee sonrası mı?
Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisi piramidinin tabanında hayatını sürdüren bir insanın piramidin tepelerine tırmanmaya çalışmasını ön koltuktan izliyorsunuz.
-Para bir araç mıdır hayallerimize ulaşmamızda yoksa paranın kendisi bir amaç mıdır?
-Aşk ne zaman ölür?
-Beni ben olduğum için mi seviyorlar yoksa param için mi?
Okurken Martin'in kendine sorduğu soruları sizde kendinize soruyorsunuz.
Kitap son 100 sayfası yeşilçam tadında olsa da tüm hikaye aşkla örülü olsa da kesinlikle klasik bir aşk romanı değil. Eseri felsefeyle rejime yönelik eleştirilerle de güzel desteklemiş.
Ve okuduğumda kendime şunu dedim hiçbir zaman hiçbir şey için geç değil, hele kendini geliştirmek için...
İyi okumalar...