Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

232 syf.
·
Puan vermedi
"Bir şeyleri beklemekle geçiyor ömrümüz..." Tatar çölünü okurken aklımdan sık sık geçen cümle buydu. Kitap, okuyanı öyle bir içine alıyor ki, siz de bir süre sonra kendinizi Drago olarak görüyorsunuz. Neden mi? Söyleyeyim. Drago adındaki genç subay sadece 2 yıllığına Bastiani Kalesi'ne tayin edilmişti. Ama süreç umduğu gibi işlemedi. Kalenin, ona gelen herkesi içine alan ve bağımlılık yapan bir yanı vardı:monotonluk. Hatta öyle ki kitabı okurken kendinizi kalenin duvarlarının arasına sıkışmış, sadece çöle bakarken görüyorsunuz. Benim için okuması çok zordu bu yüzden. Aslında yazarın vermeye çalıştığı duygu da tam olarak buydu. Sorgulatmak. Evet,yazar sizden bunu istiyor aslında. Drago'nun bir şeyler yapmasını bekleyerek devam ediyorsunuz sayfalarda ancak kendinizin de sürekli bir beklentiyle ömrünüzü çürüttüğünüzü görüyorsunuz. Drago'da böyle yapıyor.Öyle ki geçen yılların farkına varamıyor. Bir süre sonra eski yaşantısına dönmeye çalışıyor ama ne bekleyenlerine karşı aynı duyguları besliyor ne de yuvasına ait hissediyor kendini. İşte kahramanımızın bekleyiş hikayesi de böylelikle sürüyor. Kitabı anneme anlattığımda ondan şu tepkiyi aldım "Ne yapsan yap kaderden kaçamazsın." Annem kitabı okumamasına rağmen bu kitabı inceleyen çoğu kişiyle aynı yorumu yapmıştı. Ama olay da şuydu: kader bizim elimizde. Hepimiz seçimlerimizi yaşıyoruz ve sonuçlarının da esiriyiz. Hayatınızın kıymetini anlamak istiyorsanız bu kitabı okuyun derim. Kendinizi odada boş boş dalıp sorgularken bulacaksınız :) Not: Drago'nun ben olduğuma yemin edebilirim ama size kanıtlayamam. :)
Tatar Çölü
Tatar ÇölüDino Buzzati · İletişim Yayınevi · 201813,2bin okunma
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.