Tanrı,küçük yazgıyı büyük yazgının uyuyan mağarasından çıkarttı ve onu, düşlerin en temizinin beşinci salatası sallad ... Salladı ... Salladı.
Yaşlı Adam oturdugu yerde degildi. Gözün kırpılış anı kadar olan bir zaman dilimlekte kaybolup gitmişti. Sarı ve beyaz gözyaşı damlası. Güneş ve ay gibi. Şimdi yanlızca onlar uzakta kayboldugu yerde duran.
DOĞUM VE ÖLÜM
VAROLUŞUN KOKUSUZ
VE
KORKUSUZ ÇIÇEKLERIYDİ
Yanyana ve isimlendirerek aşklarını. Yükseklere daha çok yükseklere.
İkisi birden havalandı. Sonra ... !!!