Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

136 syf.
·
Puan vermedi
Rüya Bekleyen Adam
Belki Filiz Özdem eserlerini henüz okumamış olabilirsiniz ama onunla yolunuz illa ki bir Italio Calvino kitabında kesişmiş olmalı. Zira kendisi dünya edebiyatına ait eserleri Türkçeye kazandırma konusunda usta bir isim. Ayrıca kendisinin çocuk edebiyatı alanında da çok önemli çalışmaları var. Verdiği bir röportajda belirttiğine göre, Filiz Hanım günün birinde gazetede bir haber okumuş. Annesi töre cinayetine kurban giden ve cinayet mahali ormanda, annesinin cesedi ile günlerce başbaşa kalan bir çocuktan bahsedilen bu haberden çok etkilenmiş ve o çocuğu günlerce aklından çıkaramamış. Derken bir zaman sonra o çocuktan ve hayatından yola çıkarak Selim'i yaratmış. Evet Selim...Rüya Bekleyen Adam adlı bu eserin ana kahramanı Selim... 133 sayfadan ibaret, hacim olarak küçük ancak içerik ve duygu yoğunluğu olarak büyük bir roman olan "Rüya Bekleyen Adam",geçmişin, bugünün, hayallerin, umudun ve rüyaların kitabı. Yaralarımıza dokunup, yaralanmışları anlatıyor bize. Selim'in çocukluk, ilkgençlik ve yetişkinlik yıllarına uzanıp, kader arkadaşı Müfit'in yaşadığı dram karşısında elinden birşey gelmediği için hep kendini suçlamasını, boğazım düğümlenerek okudum. Yaşadığı ve yaşandığına şahitlik ettiği onca acıya rağmen yine de umudunu yitirmeyen, sevgisinden, vicdanından ve merhametinden vazgeçmeyen Selim'in hayatı, ilişkileri, pişmanlıkları, anıları, sevinçleri ve hüzünleri, biraz gerçekler biraz da rüyalar aracılığı ile aktarılmış bize. Ama öyle alalade bir aktarım değil bu, özenli, temiz ve nitelikli... Yazarın dili, üslubu ve tarzı gerçekten çok başarılı. Hele o betimlemeler yok mu, takdire şayanın da ötesinde... "İlk Söz/Selim Uzaktaki Yalnız/Zafer İle Ihlamur Ağacı Hayat/Duru Derindeki Yalnız /Suna" adlı 4 ana bölümden oluşan romanda yer alan alt başlıkların girişlerinde Selim'in anne ve babasından öğrendiği, günümüzde unutulmaya yüz tutmuş atasözlerini ve vecizeleri görmek bana inanılmaz bir zevk verdi. Birkaç örnek vermek isterim bu sözlerden: -Düğüne ses, ölüme yas yakışır. -Uyku bizim ötemizdir. -Kalendere kış geliyor demişler, gelsin ben titremeye hazırım demiş. -Akıllı, köprü arayıncaya kadar deli dereyi geçer. -Azap sabırlı bir kuştur ancak uçuncaya kadar. -Yollara düşmek, kendine düşmektir. Son olarak Selim'in komşusu, zarif İstanbul hanımefendisi Necmiye Hanım'ın sözlerinden bir alıntı yapmak istiyorum. Dediğim gibi roman gerçekten çok sağlam, her yönü ile edebi bir şölen. Bir şans verin olur mu? " Dostoyevski kapı komşumuz olsa, belki yüzüne bakmazdık, lakin kendisinden sonraki asrın çehresini değiştiren, pek mühim bir edip olmasına mani değil bu. Aslını isterseniz, onun eserlerini okumadan ölmüş olsaydım, eksik ölürdüm. Hissiyatım budur. Biliyor musunuz, ben ediplerin, sanatçıların hayatlarının merak edilmesini daima pek yersiz bulmuşumdur. Aslolan eserdir. Eserleri yaratanların hayatını anlamak, bilmek; eserin tabiatını, yaratıcılığın tabiatını mı anlamamıza yardımcı olacak? Ne münasebet! Her fani ne kadar tuhafsa, onlar da işte o kadar tuhaf. Ne daha eksik, ne daha fazla. Onların sadece, insanın müşkülünü anlamaya ve anlatmaya temayülleri, kabiliyetleri fazla. Tanrı onları yaratırken, eli kaçmış diyelim. Sanatçıların istidadını eserlerinde takdir etmek lazımdır. Gerisi boş... Hayat! Hah! Sizin veyahut benim hayatımın hikâyesinin, bizlerin kendi mevcudiyetini idrak etmedeki cansiparane cenginin daha az ehemmiyeti olduğunu kim iddia edebilir? Biz faniler! Ah biz faniler!”
Rüya Bekleyen Adam
Rüya Bekleyen AdamFiliz Özdem · Yapı Kredi Yayınları · 2016220 okunma
·
126 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.