sinema, asla sadece sinema değildirBundan on sene önce aramızdan ayrılan yönetmen ve senarist olarak bilinen ama aslında bunlardan daha fazlası da olan halit refiğ’in 1971 yılında yayınlanan kitabı.
Kitap, yazarın 1965-71 yılları arasında kaleme aldığı yazılarından oluşmakta. Kitap her ne kadar sinema üzerine gibi düşünülse de aslında içerdiği dönem ve ele aldığı konular itibariyle bir yakın tarih okuması gibi geldi bana. Yazar, adeta bir tarihçi ve sosyolog edasıyla kitapta batı toplumları ile türk toplumu arasındaki temel farklardan yola çıkarak, tepeden inmeci ve batının ferdiyetçiliğini temel alan sinema anlayışı yerine, bizim yapımıza uygun toplum gerçekçiliğine dayanan bir halk sineması yapılması gerektiğinden bahsetmektedir.
halit refiğin bu kitabı yazarken, çok sıkı dost oldukları da bilinen kemal tahir’den, eserlerinden ve düşünce yapısından da çokça etkilendiği anlaşılmakta. Kemal tahir’le beraber yürüttükleri senaryo çalışmalarından, “devlet ana” romanının yayınlanması sonrası, aydın kesimin kitaba olan eleştiri ve ilgisizliğinden de bahsetmekte.
Ayrıca yazar, tiyatro ve opera tarzı batı tandanslı gösteri sanatlarının devletin olanca desteğine rağmen halk tarafından neden benimsenmediğini, kültürel ve toplumsal yapımızdan kaynaklanan farklar ışığında ele almakta bu kitabında.
Sinematek derneği ile zamanın batıcı bakış açısına sahip sinemacıları ile arasındaki tartışmalara da yer veren yazar, metin erksan, lütfi akad’ın halk sineması yaptığını, dönemin sinema sektörüne hakim batıcı yayın grubu ve Antalya festival komitesinin, “susuz yaz” ve “sevmek zamanı” gibi filmleri nasıl yerden yere vurulduğunu ve görmezden gelindiğini acı bir gerçek olarak yazmakta.
Son olarak, bu kısa denilebilecek kitapla anlaşılıyor ki; futbol nasıl sadece futbol değilse, sinema da sadece sinema değil. :)