Kubilay Han'ın ve atalarının vatanı Moğolistan, "yüce dağları, karlı dorukları, zengin ormanları, ırmakları ve gölleriyle" şaşkınlık uyandıran bir tezatlar ülkesidir. 5 Kuzeyi, doğusu ve batısı kesintisiz dağ sıralarıyla çevrelenmiştir. Güneyinde de Gobi Çölü aşılması güç bir engel oluşturur. Gobi'nin büyük bölümünde kır yaşamı da, tarım ekonomisi de olanaksızdır. Bütünüyle ıssız olmasa bile, yazın dayanılmaz sıcağı ve kışın soğuk rüzgarlarıyla karı, bu çölü neredeyse yaşanmaz kılar. Bu kasvetli ve yabani ortamda, insanın da, hayvanın da ancak en dayanıklısı barınabilir. Nüfusun çoğu, Moğolistan'ın merkezindeki bozkırda yaşar. Burada, göçer yaşamın en büyük gereksinimlerinden olan su ve ot, yeterince bulunabilir. Bozkırın suyu, yoğun tarım yapmaya yetersizdir ama hayvancılığa uygundur. Geleneksel ekonomi, beş temel hayvana dayanır: Yemek, giysi, barınak ve yakıt amacıyla koyun, keçi ve yak [Tibet sığırı-ç.] beslenir. Taşıma ve çöllerde ticaret amacıyla deve, hareket sağlamak için de at yetiştirilir. At, savaşta süvarinin binmesi yanında, Moğolların resmi iletileri ve raporları geniş topraklarında dolaştırabilmeleriyle ün yapmış olan büyük posta teşkilatlarının da temelidir. 6 Bozkır göçerlerinin ekonomisi hassastı; kuraklığın, sert kışların ve salgın hayvan hastalıklarının sürekli tehdidi altındaydı. Bu yüzden tarım toplumlarıyla, özellikle de Çinlilerle ticaret zorunluluktu. Ayrıca onlardan bitmiş ürünler de alıyor, karşılığında hayvan ve hayvan ürünleri veriyorlardı. Çinliler ticaret yapmayı reddettiği zaman göçerler, barışçıl yollarla elde edemedikleri ihtiyaçlarını yağmayla gidermek için akınlar kuruyorlardı. 1 1 . yüzyıl sonunda ve 12. yüzyıl başlarında bozkırda "Moğol" adında yeni bir topluluk ortaya çıktı. Başlangıçta küçük obalar (Moğolca obog) halinde örgütlenmişlerdi ama bu yüzyıllarda daha büyük boylar (aymag) altında birleştiler. Bir zamanlar herhalde dini önderler arasından çıkmış olan boy beyleri, artık savaşçılıkları yüzünden seçilir oldu ve göçer çobanlar toplumunu soyluların (noyad) yardımıyla yönettiler. Soyluların boy beylerine olan sadakati bireysel ve kişisel ilişkiye dayanıyordu çünkü Moğol toplumunda boy beyliği kurumuna karşı sadakat gibi soyut bir kavram bulunmuyordu. Boyun savaş eğitiminden sorumlu olan beyler, bunu sağlamak için büyük avlar düzenliyorlardı.