Çok acı çeken biri vardı, şehrin tüm pazartesileri ona kapalıydı ve diğer günleri de.
Günlerdir yıkanmamış bulaşıkları görmeliyim, kendimi görmeliyim, suskuyu bekliyorum, ona hazırım.
Okul şarkıları getirin, çocukların ilk saçlarını, kedileri, yoluk köpekleri.
Susuuuuuuuuuun.
Nedir bu susan?
Susku dolu bir evrene susku dolu bir savaş.
İlkyazları odaya koyun, ölüm onlarla barınamaz gider.
Ölüme inanmıyoruz ki, ondan korkalım efendim.
Ama bir korktuğumuz olmalı; ihtiyarlıktan, çirkinleşmekten korkuyoruz.
Aklı savunuyoruz, ama güzellikten yanayız.
Bize uslu olmayı öğrettiler başta...