Pers imparatorluğu Mısır ı işgal eder. Şehri yakıp yağmalar. Kütüphaneleri yaktırır. Firavun'u ele geçirir fakat öldürmez.Ona acı çektirmek ister. Pers imparatoru Firavun'u yanına oturtur. Herhangi bir şekilde bağlamaz,işkence etmez hatta ona yediklerinden ikram eder. Imparator askerlerine derhal Firavun'un karısını getirmelerini ister. Imparator oracıkta kadını öldürür. Fakat Firavun'un gözünden yaş bile akmaz. Imparator sinir küpüne döner. Bağırır ve Firavun'un kızını getirmelerini ister. Karısında olduğu gibi Firavun yine ağlamamıştır. Ardından olaylar böyle tekrarlanır oğlu, tapınaktaki adamları kısacası sevdiği herkes.Fakat Firavun hiçbirine tepki vermez. Iyice sinirlenen imparator en son Firavun'un hizmetçisini öldürür. Firavun ağlamaya başlar ve imparator hayretler içerisinde bakar. Senin aileni gözünün önünde öldürdüm ağlamadın şimdi bir hizmetçi parçası için mi ağlıyorsun der . Firavun döner ve şöyle der" Hizmetçi dediğin şey benim sarayımın devletimin son parçasıydı. Karımı öldürdün sevdiklerimi öldürdün ama hâlâ herşey için bir umut vardı ama sen onu da öldürdün" der. Umut öylesine cömerttir ki onun senle kalmasına büyük şeylerin sebebiyet vermesine gerek yoktur hiçbir zaman. Hayatımızda ki bazı ufak detaylar aslında gördüğümüz tabloyu güzelleştiren pigmentlerdir. Ve bazen ne kadar büyük kayıplarımız olursa olsun insanı ayakta tutan bu küçük detaylardır. Her şeyin bir amacı vardır.