Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

264 syf.
8/10 puan verdi
Koku
Öncelike yazarımız hakkında minik bir bilgi.Patrick Süskind Almanya' da dünyaya geldi. Babası Wilhelm Emanuel Süskind de bir yazardı."Das Parfum" adlı ilk romanı ile Süskind dünya çapında şöhrete kavuştu ve Almanca konuşulan ülkeler İsviçre, Avusturya ve Almanya'nın en önemli çağdaş yazarlarından biri oldu. "Das Parfum" 1987 yılında "Koku" adıyla Tevfik Turan  tarafından dilimize çevrilerek Can Yayınları  tarafından yayınlandı. Kitapın çeşitli senaryolarla da filmleri çıkmıştır. Koku'nun hikayesi 18.yüzyıl Fransa'sında geçmektedir. Kokmayan bir bebek... Doğar doğmaz ölüme terk edilen bir bebek... Süt anneler tarafından istenilmeyen bir bebek... “İşte burada bütün krallığın en pis kokan yerinde 17 Temmuz 1738 günü doğdu Jane –Baptiste Grenouille. Yine en sıcak günlerden biriydi. Sıcak, mezarlığın üstüne kurşun gibi çökmüş, çürük kavunların kokusuyla, yanmış boynuzu andıran, mezarlık havasından oluşan bir karışımı yan sokaklara doğru bastırıyordu. Grenoulle’nin annesi sancılar başladığında Rue aux Ferx’de bir balıkçı tezgahının başında oturmuş daha önce temizlediği ala balıkların pullarını kazımaktaydı. Balıklar sözüm ona o sabah Seine’den çıkmışlardı ama öyle kokuyorlardı ki, ceset kokusu bile duyulmuyordu.” Roman hakim bakış açısıyla oluşturulmuş. Yazar Grenouille'nin korkularını isteklerini hissedebiliyor , görebiliyor. Roman trajedi olarak değerlendirilsede aynı zamanda toplumsal bir eleştiridir de. Kişisel olarak kendini bulma savaşı, bu uğurda göze alınan şeyler,işlenen cinayetler, ve toplumda var olma savaşıydı. Ana karakterimiz Jean Baptiste Grenouille doğar doğmaz annesini darağacına gönderen belalı bebek... Bayan Gailard; Grenouille'yi büyüten süt annesi Baldini; Grenouille'ye parfüm yapmayı öğreten ustası Minik bir özet Grenouille'nin doğumundan ölümüne kadar hayatına tanıklık ettiğimiz bu romanda inatçı bir çocuk fark ediliyor ilk olarak. "Yaşamaya sırf inat sırf kötülük olsun diye karar vermişti. " (sf.28) ve ilk kararını annesinin ölümü oldu . Pislik dolu bir balık tezgahının arkasında doğdu. Palık pullarını temizlemekte kullanılan bir bıçakla kesildi göbek bağı ve değersiz bir et parçası gibi masanın altında ölüme terk edildi. Belki sesini çıkarmasa oracıkta ölecekti. Kardeşlerine olduğu gibi birer paçavra gibi akşam balık parçalarıyla toplanıp atılacaktı bir çöplüğe. Ama öyle olmadı o ağlamayı annesini darağacına göndermeyi, yaşamayı tercih etti . Işte böyle doğdu lanetli bebek . Aslında buralarda ona üzülüyor okuyucu çünkü Grenoille sevilmiyordur. Bir koruma içgüdüsü belirir insanda bu sevilmeyişine karşı.Çünkü Grenoille masumdur . Tek kusuru tüm kokuları algılayabildiği halde kendisinin kokmamasıdır. Tabi kokmadığının farkında değildir kahramanımız. Sevilmez , dışlanır, görmezden gelinir ... Tek zevki kokulardır. Yanlızlığında bir oyun yaratmıştır kendine . Tanrı ona çok hassas bir burun vermiştir . Çocukluğunda sadece bir oyundur kokuları bulmak metrelerce uzaktaki her kokuyu ayırt edebilmek onun için güçtür ama şeytani bir güç ... Daha sonra sahip olmak isteyecektir o kokulara kendi kokusu olamadığı için bir intikamdır belki ... Sahip olmak uğruna cinayetler işletecek bir intikam ... Süskind bizi bir zaman yolculuğuna çıkarıyor adeta bir insanın var olabilmek uğruna -kendini bulmak uğruna- göze alabilecekleri anlatılıyor. Filmi var bir de izledim ama kitabı okumanız emin olun daha iyi olacaktır. Çünkü filmde ayrıntılara önem verilmemiş. Unutmayın güzel olan ayrıntılardır.
Koku
KokuPatrick Süskind · Can Yayınları · 201821,9bin okunma
·
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.