Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

413 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Merhaba arkadaşlar. Bu kitabımızda gene Kuvayı Milliye üzerinde duruyor, yaşananları bol bol okuyoruz, öğreniyoruz. Ayrıca burada Doktor Fahri Can ile başlayan bir serüven var ki o anlatmaya değer. En azından vatana millete düşman olan Anzavur Ahmet gibilerine kıyasla böyle güzel bir yiğidi anlatmak daha hoştur kanımca. Çünkü hep Anadolu üzerinden gittik dikkat ettiyseniz ki burada biraz daha İstanbul üzerine gideceğiz. İlk ulusal gücün çekirdeğini oluşturacağız. Yalnız İstanbul için söylüyorum bunu. Bu arada burası kitapla alakasız ama saçma sapan konuşan arkadaşlar olmuş, bununla ilgili sosyal medyadan mesajlar alıyorum bazı dostlarımdan. Bilinmesini istediğim, sürekli söyleyeceğim bir şeydir. Yazarı SEV-Mİ-YO-RUM. Sevmek zorunda falan da değilim ama bu saygı göstermediğim anlamına gelmiyor. Herkes, kendi nasıl hissediyorsa başkası da o kafayı yaşasın temennisinde bulunuyor ama bunu aşmaları lazım bu arkadaşların. Kimse kimseyi sevmek zorunda değil. Ben bu sitede bana hakaret edip ondan sonra da hiçbir şey olmamış gibi KARDEŞİM ELİNDE ŞU KİTAP VARSA YOLLAR MISIN: …......
Sedat GERGER
Sedat GERGER
mesajlarını da gördüm. Mühim olan insanlık ve bunu SEVGİYLE, İLGİYLE ÖĞ-RE-TE-CE-ĞİZ. Bu paragrafa katlanmak zorunda kaldığınız için özür diliyor, okuduğunuz için teşekkür ediyorum. Yeniden kitabımıza gelecek olursak, Halide Edip ve Yunus Nadi önderliğinde Mustafa Kemal Paşa, Anadolu Ajansını kuruyorlar. Ardından 21 Nisan Çarşamba günü açılması kararlaştırılıp 23 Nisan Cuma günü açılan meclisimizin anıları gelecek. Hemen akabinde de alt paragrafta yazara ağır bir eleştiri daha yapacağım. Yazarın kendisi inançsız olabilir yahut istediği dine inanabilir ancak koskoca bir Paşa’nın düşüncelerini bilmeden kendi düşüncesi gibi aktarması oldukça yanlış. Ne demek istiyorum? Şunu belirtmeliyim ki yazar özellikle Atatürk’ün DİN’e karşı olduğunu sürekli belirtiyor bir yerde, Kurban kesilerek meclis açılması, dualar edilmesi, Cuma namazı kılınması gibi şeylerin hep zorla olduğunu söylüyor. Bakın bu açıkça nedir biliyor musunuz? KUDURMAKTIR. Neden, diye sorarlar adama, adama. Neyse bundan gitmeyeceğim şöyle diyeceğim, sen neden kuduruyorsun bre?! Adam bunları yapmış, herkesin gönlünü de hoş tutmuş. Saatlerce NUTUK vermiş ve bu konulara değinmeye gerek bile duymamış. Sen kimsin ki onun yerine konuşuyorsun? Bunu neden söylüyorum biliyor musunuz? Sonra 3-5 kültürsüz çıkıp Mustafa Kemal Paşa hakkında atıp tutuyor. Onlar da kuduruyor çünkü. Yıllar önce vefat etmiş adamın arkasından kötü yorumlar yapıyorlar, bunu geçtim sen hem Paşa hem de o dönemi tanıtıyorsun, bu rezil anlatımınla çocuklara nasıl sevdireceksin tarihi? Bu mudur kafa? Bu kafa halen günümüzde de devam ediyor. Şu konuyu hiç bilmeyen birine okutsan ATATÜRK YOKSA DİN DÜŞMANI MIYDI der. Gerek var mı böyle saçma tanıtımlara? YOK. REZİLLİK! Ben neler diyeceğimi biliyorum da her neyse. Küfür yok. Kitabın sonu meclis açılışı ve ardından son çırpınışlar ve isyanlar ile tamamlanıyor. Olayların gelişimi ve anlatımı çok güzel. Ah, bir de değerli insanların kendine ait yorumları olsa da başkaları o değerler üzerine kendi fikrini bir başkasına aitmiş gibi paylaşmasa. Daha iyi olurdu diye düşünüyorum. SAYGI SAYGI SAYGI. Çok zor değil, inanıyorum başaracağız! İyi geceler iyi okumalar diliyorum cümleten..
Kutsal İsyan - 6
Kutsal İsyan - 6Hasan İzzettin Dinamo · May Yayınları · 197014 okunma
·
32 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.